Newton (Triton) Artemy Fido Obmander (HARİKA İSİM, Ha?) 1897'de doğdu. Safkan hipogrif yetiştiren annesi, çocuğun büyülü yaratıklara olan ilgisini teşvik etti. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndan mezun olduktan sonra Bay Deception, Sihir Bakanlığı'nın Sihirli Yaratıkların Kontrolü Dairesi'ne katıldı. Brownie Records Office'te geçirdiği iki yılın (kendisinin "son derece sıkıcı" olarak nitelendirdiği iki yıl) ardından Canavar Bölümü'ne transfer edildi; burada büyülü yaratıklar hakkındaki parlak bilgisi ona hızlı bir terfi kazandırdı. Kurtadam Kaydı'nı oluşturma fikri 1947'de ortaya çıkmasına rağmen, en çok 1965'te kabul edilen ve Britanya'da yeni, evcilleştirilemez canavarların üremesini engelleyen Deneysel Yetiştirme Yasağı'ndan gurur duyuyor. Bay Obmander, Ejderha Araştırma ve İzolasyon Bürosu için çalışırken, şu anda elli ikinci baskısı olan, dünyanın en çok satan kitabı "Sihirli Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar" için bilgi toplamak üzere sık sık yurt dışına seyahat ederdi. Triton Deception, büyülü hayvanlar üzerine yapılan Büyüzooloji araştırmasına yaptığı paha biçilmez katkılarından dolayı 1979'da İkinci Sınıf Merlin Nişanı'na layık görüldü. Artık emekli, eşi Porpenrina ve evcil hayvanları Jumpy, Millie ve Boxer ile Dorset'te yaşıyor.

ÖNSÖZ

Büyülü Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar kitabının özel baskısına önsöz yazmaktan büyük bir onur duydum. Triton'un Başyapıtı, yayımlanmasından bu yana Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda ders kitabı olarak onaylandı ve öğrencilerimizin Sihirli Hayvanların Bakımı konusunda bu kadar yüksek bir öğrenim düzeyine ulaşması büyük ölçüde onun sayesinde oldu. okulda okumaya değer. Her büyücünün ailesi, Horklump'ları çimlerden kovmanın, Augur'un somurtkan ulumalarını anlamanın veya evcil hayvanınız Clubbug'un içki içmesini engellemenin en iyi yolunu bulmak için sayfalarını karıştıran nesiller tarafından yıpranmış olan Büyülü Canavarlar'ın bir kopyasını bulacaktır. tuvaletten.

Ancak bu yayın, sihirbazlar için basit bir rehberden daha fazlasıdır. Ünlü Obscurus yayınevinin tarihinde ilk kez kitaplarından biri Muggle'lara satılacak.

Comic Relief'in insanların en kötü acılarıyla mücadele etme çalışmaları Muggle dünyasında iyi biliniyor, bu yüzden şimdi büyücü arkadaşlarıma dönüyorum. Kahkahanın iyileştirici gücünü tanıyan tek kişinin biz olmadığımızı bilin, Muggle'lar da bunun farkındadır ve bu hediyeyi en harika şekilde uyarladılar, onu yaşamı korumaya ve iyileştirmeye yardımcı olan fonları çekmek için kullandılar - bir tezahür hepimizin uğruna çabaladığı sihir. Comic Relief, 1985 yılından bu yana ihtiyaç sahiplerine 174 milyon pound (34 milyon sekiz yüz yetmiş iki kalyon, on dört şekel ve yedi kırbaç) yardımda bulundu.

Artık sihirbazlar dünyası Comic Relief'e çabalarında yardım etme onuruna sahip. Elinizde Harry Potter'ın kendisinden ve arkadaşlarından gelen notlarla tamamlanan Büyülü Canavarlar kitabının kopyasını tutuyorsunuz. Her ne kadar Harry kitabı şu anki haliyle yeniden basmak konusunda isteksiz olsa da Comic Relief'teki arkadaşlarımız onun küçük eklemelerinin kitabı daha eğlenceli hale getireceğini düşündüler. Uzun zaman önce başyapıtının acımasız tablosuna kendini bırakmış olan Bay Triton Deceiver da aynı fikirdeydi.

Büyülü Canavarlar'ın bu baskısı hem Curls hem Blobs hem de Muggle mağazalarında satılacak. Ek bağış yapmak isteyen büyücüler bunu Gringotts Büyücü Bankası aracılığıyla yapabilirler (Griphook'a sorun).

Yapabileceğim tek şey bu kitabı satın almadan okuyan herkesi kitabın Hırsızların Laneti içerdiği konusunda uyarmak. Bu fırsattan yararlanarak Muggle müşterilerine, aşağıda anlatılan muhteşem yaratıkların tamamının hayal ürünü olduğunu ve size zarar veremeyeceklerini kesin bir şekilde hatırlatmak isterim. Sihirbazlara tek bir şey söyleyeceğim: "Draco domiens nunquam titillandus" ("Uyuyan ejderhayı uyandırmayın").

GİRİİŞ

Bu kitap hakkında

Büyülü Canavarlar Nelerdir Nerede Bulunurlar uzun yıllar süren seyahat ve araştırmaların meyvesidir. Zamanda geriye dönüp odasında Horklump'ların içini keşfetmek için saatler harcayan yedi yaşındaki büyücüye baktığımda kıskançlık duyuyorum. Sonuçta önünde hala heyecan verici yolculuklar var: En derin ormanlardan göz kamaştırıcı çöllere, dağ zirvelerinden bataklıklara kadar ve bu Horklump lekeli çocuk büyüdüğünde bu sayfalarda anlatılan hayvanlarla tanışacak. Beş kıtanın tümünün inlerini, deliklerini ve yuvalarını ziyaret ettim, yüzlerce ülkedeki büyülü yaratıkların tuhaf alışkanlıklarını gözlemledim, güçlerine tanık oldum, güvenlerine yenik düştüm ve zaman zaman onlarla bir kamp tenceresiyle savaştım. Büyülü Canavarlar'ın ilk baskısı 1918'de Obscurus Yayınevi'nden Bay August Cerve tarafından yayımlandı. Kendisi büyülü hayvanlar üzerine ansiklopediye devam etmeyi isteyip istemediğimi sorma nezaketinde bulundu. Daha sonra Sihir Bakanlığı'nda çok önemsiz bir pozisyonda bulundum ve bu şansı değerlendirerek, kararımı zayıf bir maaşla (haftada iki şekel) ve tatilimi yeni büyülü türler aramak için dünyayı dolaşarak geçirme fırsatıyla savundum. Yayıncılık tarihinin sonu şudur: Kitap elli ikinci kez yeniden basılmaktadır. Bu giriş, bu kitabın ilk basıldığı 1927 yılından bu yana her hafta posta kutumda ortaya çıkan en sık sorulan soruların bazılarına yanıt vermeyi amaçlamaktadır. Öncelikle en önemli soru “yaratık” nedir?

"yaratık" ne demek

BİRÇOK BACAĞI OLAN BÜYÜK TÜYLÜ BİR ŞEY

“Yaratık” kelimesinin tanımı yüzyıllardır bitmeyen tartışmalara neden oldu. Büyüzoolojiyi yeni öğrenmeye başlayan biri bunu şaşırtıcı bulabilir, ancak üç tür büyülü yaratığı dikkate aldığımızda sorun daha da netleşir.

Kurt adamlar zamanlarının çoğunu insan formunda (ister büyücü ister muggle olsun) geçirirler. Ancak ayda bir kez, öldürmeye hevesli, insan vicdanından yoksun, dört ayaklı vahşi canavarlara dönüşürler.

Centaurların alışkanlıkları insanlarınkine benzemez: Çılgınca yaşarlar, kıyafet giymeyi reddederler, Muggle'lardan ve büyücülerden uzakta yaşamayı tercih ederler ve yine de onlarınkine eşit bir zekaya sahiptirler.

Troller insanlara benzer bir görünüme sahiptir, dik yürürler, onlara birkaç basit kelime öğretilebilir, ancak yine de en aptal tek boynuzlu atlardan daha aptaldırlar ve inanılmaz güç dışında büyülü yeteneklere sahip değillerdir.

Şimdi kendimize şu soruyu soralım: Bu canlılardan hangisi bir “yaratık”, yani yasal hakları hak eden ve büyülü dünyanın yönetiminde söz sahibi olmayı hak eden bir birey, hangisi “yaratık”?

Hangi büyülü yaratıkların "canavar" olarak adlandırılması gerektiğine karar vermeye yönelik ilk girişimler son derece kabaydı.

Magi Konseyi Başkanı Dulavratotu Muldoon (Magi Konseyi, Sihir Bakanlığı'ndan önce gelirdi), on dördüncü yüzyılda büyücülük toplumunun iki ayak üzerinde yürüyen herhangi bir üyesinin bundan böyle bir "yaratık" statüsüne sahip olacağını, diğerlerinin ise bir "yaratık" statüsüne sahip olacağını kararlaştırdı. “yaratıklar” olarak sınıflandırılır. Dostça duyguların hararetinde, yeni büyü yasalarını tartışmak için tüm "yaratıkları" bir zirveye çağırdı; dehşet içinde, nasıl yanlış hesap yaptığını anladı. Toplantı salonu bulabildikleri kadar çok sayıda iki bacaklı yaratığı yanlarında getiren goblinlerle doluydu. Bathilda Zakhlop'un "Sihir Tarihi" kitabında şöyle yazıyor:

“Diricoles'in tiz çığlığı, Kahinlerin kederli inlemeleri ve Uluyanların acımasız, tiz şarkısı dışında çok az şey duyulabiliyordu. Cadılar ve büyücüler yasal belgeleri tartışmaya çalışırken, her türden peri ve elf başlarının etrafında uçuşuyor, kıkırdayıp yüz ifadeleri değiştiriyordu. Yaklaşık bir düzine trol, sopalarıyla odayı paramparça etmeye başlarken, büyücüler yakalayabilecekleri çocukları bulmak için salonun içinde dolaşıyorlardı. Konsey başkanı toplantıyı açmak için ayağa kalktı, Porlock'un pislik yığınının üzerine kaydı ve küfrederek odadan dışarı fırladı."

Görüldüğü gibi bir canlıda iki bacağın bulunması, onun kontrolde yer alabileceği veya yer almak istediği anlamına gelmez. Canı sıkılan Dulavratotu Muldoon, büyülü toplumdaki insan olmayanları Sihirbazlar Konseyi'ne dahil etme girişimlerinden vazgeçti.

Muldoon'un takipçisi Madame Elfrida Clagg, diğer büyülü yaratıklarla daha yakın bağlar kurma umuduyla "yaratık" tanımını değiştirmeye çalıştı. "Yaratıklar" bundan böyle insan dilini konuşabilenlere denilecek. Bir sonraki toplantıya Konsey üyeleriyle iletişim kurabilen herkes davet edildi. Ve yine sorunlar ortaya çıktı. Goblinlerden birkaç basit cümle öğrendikten sonra troller geldi ve salonu yok etmeye devam ettiler. Tahriş edici maddeler sandalyelerin bacaklarının etrafında dolaşıyor, ulaşabildikleri her ayak bileğini ısırmaya çalışıyorlardı. Bu arada, hayaletlerden oluşan büyük bir heyet geldi (bunlar Muldoon'un zamanında zirvede yoktu; ayakları üzerinde durmadılar, havada süzüldüler), bu da onların "Konsey utanmadan yaşayanların arzularına boyun eğiyor ve ölülerin ihtiyaçlarına dikkat etmiyor." Muldoon tarafından "canavar" olarak sınıflandırılan ve şimdi de Madam Clagg tarafından "yaratık" olarak nitelendirilen atadamlar, yüzeydeyken birbirlerinden başka kimseyle iletişim kuramayan deniz halkını dışlamak için Konsey'in protestosunu kabul etmeyi reddettiler.

1811 yılına kadar hiç kimse büyücülük camiasının çoğunun kabul edeceği bir tanım ortaya koyamadı. Ve ardından yeni Sihir Bakanı Grogan Stump, bir "yaratığın" "büyücü dünyasının yasalarını anlayabilecek ve bunları gözlemlemekten sorumlu olabilecek yeterli zekaya sahip herhangi bir yaratık" olarak kabul edilebileceğine karar verdi. (Hayaletler için, en azından onları "yaratıklar" olarak sınıflandırmanın kabalık olduğunu, çünkü "artık var olmadıklarını" savunan bir istisna yapıldı). Buna göre Stump, Sihirli Yaratıkların Kontrolü Bölümü içerisinde bugüne kadar varlığını sürdüren üç bölüm oluşturdu: Canavar Bölümü, Yaratık Bölümü ve Ruh Bölümü). Goblinlerin yokluğunda trollerin temsilcileriyle röportaj yapıldı ve kendilerine söylenen hiçbir şeyi anlamadıkları ortaya çıktı; bu nedenle iki ayaklı olmalarına rağmen "canavar" olarak sınıflandırıldılar; deniz kızı insanları ilk kez tercümanlar aracılığıyla tüm "yaratıklara" katılmaya davet edildi; elfler, periler ve cüceler, insansı görünümlerine rağmen sıkı bir şekilde "canavarlar" kategorisine yerleştirildi.

Elbette bu sorunun sonu değildi. Muggle'ları "canavar" olarak sınıflandırmayı savunan aşırı savunucuları hepimiz tanıyoruz; Ayrıca centaurların "yaratık" statüsünden vazgeçip tekrar "yaratık" olarak sınıflandırılmak istediklerini biliyoruz (Büyücüler ve vampirler "yaratık" sınıfına kabul edildikten sonra centaurlar sorunlarını bağımsız olarak çözeceklerini ilan ettiler. Bir yıl sonra, denizkızı halkı da aynı açıklamayı yaptı ve Sihir Bakanlığı uzlaşmak zorunda kaldı. Her ne kadar Sihirli Yaratıkların Kontrolü Dairesi'nin Canavarlar Bölümü'nde Centaur'larla İlişkiler için ayrı bir Ofis oluşturulmuş olsa da, bu durum geçerli değildi. Tek bir centaur, Centaur Ofisi'nin hizmetlerinden yararlandı" ifadesi Bakanlıkta bir şaka haline geldi ve bu, hedeflenen kişinin yakında kovulacağı anlamına geliyor). Bu arada kurt adamlar, uzun yıllardan beri Canavar Bölümü'nden Yaratık Bölümü'ne gidip geliyor; Bu yazının yazıldığı sırada, Kurtadam Destek Ofisi Yaratık Bölümü bünyesinde ortaya çıktı, ancak Kurtadam Kayıt Defteri ve Kurtadam Muhasebe Bölümü Yaratık Bölümüne bağlıydı. Pek çok son derece zeki varlık, yırtıcı doğalarının üstesinden gelememeleri nedeniyle "canavar" olarak sınıflandırılmıştır. Akromantulalar ve Mantikorlar tutarlı konuşma yeteneğine sahiptirler, ancak yakınlarda bulunan herkesi yutmaya çalışacaklardır. Sfenks yalnızca bulmaca ve bilmecelerle konuşur ve yanlış cevaplara öfkelenir.

Kitabın sayfalarında canlıların sınıflandırılmasındaki yanlışlıkları açıklamaya devam ettiğimiz her yerde, bariz nedenlerden ötürü, başlangıçta onlar hakkında notlar koydum.

Şimdi büyücülerin ve cadıların Büyüzooloji hakkında konuşurken en sık sordukları soruya geçelim: Muggle'lar neden büyülü yaratıkları fark etmiyor?

Muggle'ların Sihirli Canavarlara Dair Farkındalığının Kısa Tarihi

KISA BİLGİ??? BU YALAN SÖYLÜYOR VE MAVİ DEĞİL!

Pek çok büyücü, Muggle'ların bazen bu kadar uzun süredir ve inatla sakladığımız büyülü yaratıkların farkında olmalarını oldukça şaşırtıcı bulabilir. Orta Çağ'daki Muggle sanatı ve edebiyatı üzerine kısa bir inceleme, artık hayal ürünü olduğu düşünülen pek çok hayvanın kesin olarak bilindiğini gösteriyor. Ejderha, grifon, tek boynuzlu at, anka kuşu, centaur - tüm bunlar ve diğer yaratıklar, genellikle gülünç bir belirsizlikle tanımlansa da, dönemin Muggle'larının eserlerinde tasvir edilmiştir.

Bununla birlikte, zamanın Muggle hayvan kitabına daha yakından bakıldığında, büyülü canavarların çoğunun ya dikkatlerinden tamamen kaçtığı ya da başka bir şeyle karıştırıldığı ortaya çıkıyor. Worcestershire'lı bir Fransisken keşiş olan Kardeş Benedict tarafından yazılan bir el yazmasının hayatta kalan bir parçasını düşünün:

“Bugün bahçede fesleğeni sökerken yoğun bir şekilde çalışırken devasa büyüklükte bir gelincik keşfettim. Gelinciklerin genelde yaptığı gibi kaçmadı ya da saklanmadı ama doğrudan üzerime atladı, beni yere düşürdü ve öfkeyle bağırdı: "Defol buradan, seni kel kafalı aptal!" Burnumu o kadar sert ısırdı ki saatlerce kanadım. Rahip Kardeş hikayeme inanmadı ve akşam yemeğinde Kardeş Boniface'in şalgam şarabından içip yemediğimi sordu. Burnum hâlâ şiş ve kanadığı için akşam namazından muaf tutuldum.”

Muggle dostumuzun inandığı gibi bir gelincik ortaya çıkarmadığı, mesleği en sevdiği av olan bahçe cücelerine en çok benzeyen Asabi olduğu oldukça açık.

Yanlış anlamak çoğu zaman cehaletten daha tehlikelidir ve Muggle'ların herhangi bir büyü belirtisinden duydukları korku, hiç şüphesiz, bahçe yataklarında nelerin gizlenebileceğine dair korkularıyla birleşmişti. O günlerde büyücülere yönelik zulüm benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı ve ejderhalar ve hipogrifler gibi hayvanların görüntüleri Muggle'ları histeriye sürükledi.

Ancak bu kitabın amacı, büyücülerin yalnızlığı ve gizliliğinden önceki karanlık günleri tartışmak değildir (sihir tarihindeki bu olağanüstü kanlı dönemin ayrıntılı bir anlatımıyla ilgilenen herkesin Bathilda Zachlop'un Sihir Tarihi, Küçük kitabını okuması tavsiye edilir). Kırmızı Kitaplar, 1947). Muggle'ların sihir diye bir şeyin olmadığından emin olabilmeleri için bizim gibi saklanmak zorunda kalan masal hayvanlarının kaderiyle ilgileniyoruz.

Uluslararası Sihirbazlar Federasyonu bu konuyu 1692'deki ünlü toplantısında gündeme getirdi. Tüm uluslardan büyücüler arasında yedi hafta süren, bazen oldukça sert tartışmalar, büyülü yaratıklar konusundaki sıkıntılı meseleye ayrılmıştı. Muggle'ların gözünden kaç tür gizlenebilir ve bunlar hangi türler olacak? Bunları nerede ve nasıl saklayacağız? Tartışma kızıştı ve bazı yaratıklar kaderlerinin belirlendiğinden şüphelenmediler, geri kalanı ise tartışmalara katıldı (centaurlar, deniz kızları ve goblinlerden oluşan bir delegasyon toplantıya katılmaya ikna edildi).

Sonunda bir anlaşmaya varıldı (ki goblinler bunu desteklemedi). Ejderhalardan Bandiman'a kadar yirmi yedi türün, Muggle'ları her zaman yalnızca insanın hayal gücünde var olduklarına inandırmak için gözlerinden saklanması gerekiyordu. Sonraki yüzyılda sihirbazlar gizleme sanatında ustalaştıkça bu sayı arttı. Ve 1750'de, dünyanın dört bir yanındaki büyücü hükümetlerinin bugüne kadar takip ettiği Uluslararası Büyücüler Gizlilik Yasası'na 73. Madde eklendi:

“Büyülü bir ev sahibi olan her birey, kendi bölgesinde yaşayan tüm büyülü yaratıkların, varlıkların ve ruhların gizliliğinden, bakımından ve kontrolünden sorumludur. Herhangi bir yaratığın zarar vermesi veya Muggle toplumunun dikkatini çekmesi durumunda, o kişi Uluslararası Büyücüler Federasyonu tarafından sorumlu tutulacaktır."

Büyülü Canavarları Saklamak

73. Maddenin ortaya çıkışından bu yana bu maddenin kasıtsız olarak ihlal edilmediğini söylemek yanlış olur. Daha yaşlı İngiliz okuyucular muhtemelen 1932'de huzursuz bir Yeşil Galler Ejderhasının kalabalık bir Muggle sahiline doğru süzüldüğü Ilfracombe Olayını hatırlayacaklardır. Çok sayıda ölüm ancak tatilde olan (daha sonra Birinci Sınıf Merlin Nişanı ile ödüllendirilen) büyücülerden oluşan bir ailenin, Ilfracombe sakinlerine derhal yüzyılın en büyük Unutkanlık Büyüsünü yapmaları sayesinde zamanında müdahale etmesi sayesinde önlendi (1972 kitabında). Dikkatli Muggle'lar, Blanheim Stalk, Ilfracombe yerlilerinden bazılarının büyük bir Unutkanlık Büyüsünden kurtulduğunu iddia ediyor: "Bugüne kadar 'Havalı Hançer' takma adını kullanan bir Muggle, güney kıyısındaki barlarda herkese 'büyük iğrençlik'ten söz ediyor. uçan kertenkele uyluğunu ısırdı."

Uluslararası Sihirbazlar Federasyonu, 73. Maddeyi ihlal eden bazı ülkeleri defalarca cezalandırmak zorunda kaldı. En kötü iki suçlu ise Tibet ve İskoçya'dır. Muggle'lar yetileri o kadar çok kez görmüşlerdir ki, Uluslararası Büyücüler Federasyonu dağlarda kalıcı bir üsse Uluslararası Görev Gücü yerleştirmenin gerekli olduğunu düşünmüştür. Ayrıca Loch Ness'te yaşayan dünyanın en büyük suyu Kelpie henüz yakalanamadı ve ancak şöhreti kaçırdığında ortaya çıkıyor!

Bu talihsiz kazalara rağmen biz büyücüler, görevlerimizi iyi bir şekilde yerine getirdiğimiz için kendimizi tebrik edebiliriz. Hiç şüphe yok ki, modern Muggle'ların büyük çoğunluğu, atalarının çok korktuğu büyülü yaratıklara inanmayı reddediyor. Porlock'un dışkılarının veya Brightcrawler'ın izlerinin ortaya çıktığını fark edenler bile - ve tüm izlerin örtbas edilebileceğini düşünmek aptallık olur - bu fenomenler için en saçma ama büyülü olmayan açıklamalardan bile memnun kalacaklardır ( Bu yararlı Muggle özelliğini daha ayrıntılı olarak tanımak için okuyucuya Profesör Mordicus Egg'in Dünyevi Felsefe: Neden Muggle'lar Cehaleti Tercih Ediyor (Dust and Mildew, 1963) adlı kitabını öneriyoruz. kuzeydeyse büyük ihtimalle sarhoş ya da deli sanılacaktır. Bu Muggle'lara haksızlık gibi görünebilir, ancak büyücüler için bu seçeneğin kazıkta yakılmak veya bir buz çukurunda boğulmak yerine hala tercih edilebilir olduğunu kabul etmelisiniz.

Peki büyülü toplum büyülü yaratıkları nasıl saklıyor? Neyse ki bazı türler Muggle'lardan saklanmak için sihirli yardıma ihtiyaç duymuyor. Tembu, yarı görünür ve goblin gibi yaratıkların kendilerine ait oldukça etkili kamuflaj yöntemleri vardır ve korunmaları Sihir Bakanlığı'nın müdahalesini kesinlikle gerektirmez. Ek olarak, zekası veya doğuştan gelen alçakgönüllülüğü nedeniyle Muggle'larla temastan mümkün olan her şekilde kaçınan hayvanlar da vardır - örneğin tek boynuzlu atlar, Ay buzağıları ve centaurlar. Diğer büyülü yaratıklar, Muggle'ların erişemeyeceği yerlerde yaşar - örneğin, Acromantula, Borneo adasının geçilmez ormanında yaşar ve dağ zirvelerinin yükseklerinde yuva yapan anka kuşuna erişilemez (tabii ki sihir kullanılmadan). Ve son olarak, çoğu zaman olan şey, hayvanların çok küçük veya çok çevik olması veya Muggle'ların dikkatini çekmemek için çok akıllıca sıradan hayvanlarmış gibi davranmalarıdır: Cheesepuff'lar, Flywigs ve Krupov bu kategoriye girer.

Ancak pek çok yaratık, kasıtlı ya da kazara, Muggle'ların gözünün önünde yaşıyor ve Sihirli Yaratıkların Kontrolü Departmanı'na en çok sorun çıkaranlar da onlar. Sihir Bakanlığı'nın en büyük ikinci dairesi olan bu departman (bakanlıktaki en büyüğü, Sihirsel Yasal Yaptırım Dairesi'dir; belki de Esrar Dairesi dışında altı departmanın tümü bir saygı göstergesi olarak bu daireye rapor verirler) her türlü işlemle ilgilenir. Bakımı altındaki türün sorunlarının çözümü ve bu sorunların her birinin kendi yaklaşımını gerektirmesi.

Canlıların yaşam alanları

Belki de büyülü canavarları saklamanın en önemli adımı, onların yaşaması için güvenli bir ortam yaratmaktır. Muggle karşıtı büyüler, izinsiz girenlerin at adamların ve tek boynuzlu atların yaşadığı ormanların yanı sıra deniz kızı halkına ayrılmış nehirler ve göllere girmesini engeller. Quintepaw gibi en uç durumlarda, yaratığın konumu bulunamaz hale getirilmelidir (bir konum bulunamaz hale getirildiğinde haritada görülemez). Bu alanlardan bazılarının sürekli olarak sihirbazlar tarafından denetlenmesi gerekir; Örneğin ejderha rezervasyonlarını ele alalım. Deniz kızları ve tek boynuzlu atlar kendilerine ayrılan bölgeye saygı duymaktan mutluluk duyarken, ejderhalar av aramak için her fırsatı değerlendiriyor. Bazen Muggle karşıtı büyülerin işe yaramadığı olur çünkü hayvanlar onları kırmak için kendi büyülerini kullanırlar. Bunlar, hayattaki tek amacı insanı kendine çekmek olan su Kelpileri ve kurbanlarını insanlar arasında arayan podgrebinler olabilir.

Satış ve yetiştirmenin kontrolü

Herhangi bir Muggle'ın herhangi bir büyük veya tehlikeli büyülü canavar tarafından alarma geçirilme olasılığı, yavru veya yumurta satışına uygulanan katı cezalar sayesinde artık neredeyse tamamen ortadan kaldırıldı. Sihirli Yaratıklar Kontrol Departmanı, büyülü yaratıkların ticaretinin sıkı kayıtlarını tutar. Ve 1965'teki Deneysel Yetiştirme Yasağı, yeni büyülü türlerin yetiştirilmesini yasa dışı hale getirdi. ANCAK ONLAR HAGRID'E BUNU SÖYLEMEDİ.

Mülksüzleştirme Büyüsü

Sıradan bir büyücü, büyülü yaratıkların saklanmasında da önemli bir rol oynar. Örneğin yasa, hipogrif sahiplerinin bu yaratıklar üzerinde Mülksüzleştirme Büyüsü'nü kullanmasını zorunlu kılıyor ve bu büyüyü herhangi bir Muggle'ın gözünde çarpıtıyor. Etkisi bir gün içinde zayıflayabileceğinden, Mülksüzleştirme büyüsü her gün kullanılmalıdır.

Unutkanlık Büyüsü

En kötü senaryoda, eğer bir Muggle kendisinin (ya da kendisinin) görmemesi gereken bir şey görürse, büyük olasılıkla durumu düzeltmenin en etkili yolu bir Unutkanlık büyüsü yapmaktır. Hayvanın sahibi tarafından kullanılabilir ancak zor durumlarda olay yerine Sihir Bakanlığı'ndan özel eğitimli Unutkanlar ekibi gönderilir.

Dezenformasyon hizmeti

Dezenformasyon Servisi hizmetlerine yalnızca Muggle'lar ile büyü arasındaki en ciddi çatışma durumlarında başvurulur. Bazı felaketlerde veya olaylarda büyünün varlığı, Muggle'ların bunları başka herhangi bir nedenle açıklayamayacağı kadar açıktır. Bu tür durumlarda Dezenformasyon Servisi, büyü kullanılmadan gerçekleşen olaylara dair makul bir açıklama bulmak için doğrudan Muggle Başbakanıyla iletişime geçer. Hizmetin, Muggle'ları Loch Ness Kelpie'ye dair tüm fotoğrafik "kanıtların" bir aldatmaca olduğuna ikna etmek için gösterdiği bitmek bilmeyen çabalar, bir zamanlar son derece tehlikeli görünen bir durumun bir miktar hafifletilmesine yol açtı.

Büyüzooloji neden önemlidir?

Yukarıdaki faaliyetler, Sihirli Yaratıkların Kontrolü Dairesi'nin ilgi alanı ve yürüttüğü çalışmanın kapsamı hakkında ancak bir fikir vermektedir. Geriye kalan tek şey, aslında cevabını hepimizin zaten bildiği soruyu cevaplamak: Neden hep birlikte ve bireysel olarak büyülü hayvanları, hatta vahşi ve evcilleştirilmemiş olanları bile korumaya ve muhafaza etmeye çalışıyoruz? Cevap açık: Gelecek nesil cadı ve büyücülerin, bize bahşedildiği şekliyle olağanüstü güzelliklerinin ve güçlerinin tadını çıkarmalarını sağlamak.

Çalışmamı dünyamızda yaşayan fantastik yaratıkların bolluğuna bir giriş olarak sunuyorum. İlerleyen sayfalarda yetmiş beş tür anlatılıyor, ancak bu yıl bir ara, Büyülü Canavarlar'ın elli üçüncü genişletilmiş baskısının yayınlanmasını gerektirecek bir başka türün keşfedileceğinden hiç şüphem yok. Ve şimdi şunu da eklemeliyim ki, genç cadı ve büyücü nesillerinin, bu kitabın sayfalarında sevgiyle anlattığım fantastik canavarların alışkanlıklarını tamamen bilerek ve anlayarak büyümüş olduklarını düşünmenin bana büyük mutluluk verdiğini ekleyeceğim.

BÜYÜ BAKANLIĞININ SINIFLANDIRILMASI

Sihirli Yaratıkların Kontrolü Dairesi bilinen tüm yaratıkları, varlıkları ve ruhları sınıflandırır. Bu canlıların tehlikesi hakkında size genel bir fikir verecektir. Bunu beş kategori takip ediyor.

Sihir Bakanlığı'nın Sınıflandırması (M.M.)

XXXXX - Bilinen büyücü katili (eğitilemez veya evcilleştirilemez) VE HAGRID'İN SEVDİĞİ HER ŞEY.

XXXX - Tehlikelidir / özel bilgi gerektirir / yalnızca deneyimli bir sihirbaz tarafından çözülebilir

XXX - Yetenekli bir sihirbaz bunu halledebilir

XX - Zararsız / Evcilleştirilebilir

X - Sıkıcı, bazı durumlarda belirli bir canlının neden belirli bir sınıfta sınıflandırıldığını açıklamanın gerekli olduğunu hissettim ve buna göre notlar ekledim.

A'DAN Z'YE SİHİRLİ YARATIKLARIN ALFABETİK DİZİNİ

Augur (Augerey) (İrlanda Phoenix'i olarak da bilinir)

Sınıflandırma M.M.: XX Augur'un anavatanı Britanya ve İrlanda'dır, ancak bazen Kuzey Avrupa'nın başka yerlerinde de bulunabilir. Görünüşe göre Augur, yetersiz beslenen bir akbabayı andırıyor - yeşilimsi siyah renkte, ince, sonsuza kadar yas tutan bir kuştur. Oldukça mütevazıdır, gözyaşı şeklindeki yuvalarını dikenli çalılar arasında kurar, böcekler ve elflerle beslenir ve yalnızca şiddetli yağmurda uçar (geri kalan zamanda yuvada saklanır). Augur'un, bir zamanlar ölümü önceden haber verdiğine inanılan karakteristik, alçak, nabız gibi atan bir çığlığı vardır. Büyücüler, Augur'un yuvalarından kaçınmaya çalıştı çünkü onun yürek burkan şarkısını duymaktan korkuyorlardı ve ormanda ilerlerken birden fazla büyücünün, Augur'un korkunç çığlığını duyduğunda zaten kalp krizi geçirdiğini söylüyorlar. (Harika Urik'in, içinde en az 50 uysal Augur'un bulunduğu bir odada uyuduğu biliniyor. Özellikle yağmurlu bir kışta, Augur'ların ağlaması, Urik'in öldüğüne ve bir hayalete dönüştüğüne inanmasına neden oldu. Evin duvarlarından geçmek, biyografi yazarı Radolfus Pittiman'ın bunu "birden fazla gün süren beyin sarsıntısı" olarak tanımladığı bir duruma yol açtı. Daha kapsamlı araştırmalar, Augur'un sadece yağmur arifesinde şarkı söylediğini ortaya çıkardı (bkz. "Augur ağladığında neden ölmedim", Gulliver Pokebay, "Küçük Kırmızı Kitaplar", 1824). O zamandan beri Augur, evde hava durumu tahmincisi olarak ün kazandı, ancak birçok kişi kış aylarında onun bitmek bilmeyen sızlanmasına dayanmanın imkansız olduğuna inanıyor. Augur tüyleri mürekkeple ıslanmadığı için kırtasiye amaçlı kullanılamaz.

Aknerys (Murtlap)

Sınıflandırma M.M.: XXX Fareye benzeyen bu yaratık Britanya kıyılarında yaşar. Sırtında görünüş olarak deniz anemonunu andıran bir büyüme vardır. Bu büyüme salamura edilir ve yenirse, büyülere ve lanetlere karşı direnç önemli ölçüde artar, ancak aşırı doz kulaklarda kötü mor saçların büyümesine neden olabilir. Aknerysler kabukluları yerler ve ayrıca üzerlerine basan herhangi bir aptalın ayağını da yerler.

Akromantula

Sınıflandırma M.M.: XXXXX Acromantula konuşabilen sekiz gözlü devasa bir örümcektir. Aynı Britanya'da ortaya çıktı. Sırtında görünüş olarak deniz anemonunu andıran bir büyüme vardır. Bu büyüme salamura edilir ve yenirse, büyülere ve lanetlere karşı direnç keskin bir şekilde artar, ancak aşırı doz, akromantula heyecanlandığında veya tahriş olduğunda bir saldırıya neden olabilir; ve toksik salgılar. Akromantula bir avcıdır ve büyük avları tercih eder. Ağını yerin yüzeyine kubbe şeklinde örer. Dişi, erkekten daha büyüktür ve bir seferde yüzlerce yumurta bırakabilir. Akromantula yumurtaları beyaz ve yumuşaktır, yaklaşık olarak şişirilebilir bir çocuk topu büyüklüğündedir. Yavrular 6-8 hafta sonra yumurtadan çıkar. Akromantula yumurtaları, Sihirli Yaratıkların Kontrolü Dairesi tarafından A Sınıfı: "Satılamaz Öğeler" olarak sınıflandırılmıştır. Bu, Acromantula yumurtalarının ithalatı veya ticaretinin ciddi cezalara tabi olduğu anlamına gelir.

Bu hayvanların, muhtemelen yerleşim yerlerini veya hazineleri korumak amacıyla büyücüler tarafından yetiştirildiğini söylüyorlar, çünkü genellikle büyülü canavarların yaratılmasının nedeni budur. (İnsan dilini konuşabilen yaratıklar bunu nadiren kendi başlarına öğrenirler; bunun istisnası Asabiler'dir. Deneysel üreme yasağı ancak bu yüzyılda yürürlüğe girmiştir ve Akromantula'nın ilk kayıtları 1794 yılına dayanmaktadır). Zekalarına (insana yakın) rağmen, akromantulalar eğitilemez ve hem büyücüler hem de Muggle'lar için eşit derecede tehlikelidir. İskoçya'da bir akromantula kolonisinin ortaya çıktığına dair söylentiler doğrulanmadı. HARRY POTTER VE RON WISLEY TARAFINDAN DOĞRULANMIŞTIR.

Shrake

Sınıflandırması M.M.: XXX Tamamen dikenlerle kaplı olan bu balık, Atlantik Okyanusu'nda yaşar. İlk köpekbalığı sürüsü, on dokuzuncu yüzyılın başlarında, bir büyücü mürettebatını kızdıran Muggle balıkçılarından intikam almak için yetiştirildi. O günden sonra, bu yerde balık tutan Muggle'ların ağlarının boş olduğu ve derinliklerde yaşayan köpekbalıkları tarafından yırtıldığı ortaya çıktı.

Bundimun

Davul (Ghoul)

Sınıflandırma M.M.: XX İğrenç görünümüne rağmen davulcu özünde tehlikeli bir yaratık değildir. Kısmen sümüksü, dişli bir canavarı andıran bu yaratık, öncelikle büyücülerin sahip olduğu çatı katlarında ve ahırlarda yaşıyor ve burada örümcekler ve güvelerle besleniyor. Zaman zaman inliyor ve yüksek sesle bir şeyler düşürüyor ama oldukça ilkel bir yaratık ve en kötü ihtimalle kazara ona çarpan herkese hırlıyor. Sihirli Yaratıkların Kontrolü Dairesi'nin, Muggle'ların ele geçirdiği binalardan Köfteleri uzaklaştıran bir Börek Komisyonu vardır, ancak büyücü ailelerinde Köfteler genellikle bir tartışma konusu ve hatta evcil hayvanlardır.

Basilisk (Yılan Kral olarak da bilinir)

Sınıflandırma M.M.: XXXXX Bilinen ilk Basilisk, Büyücü yeteneğine sahip Yunan Kara büyücü Stupid Herpo tarafından yetiştirildi. Pek çok deneyden sonra Herpo, bir tavuk yumurtasının bir kurbağa tarafından yumurtadan çıkması durumunda, bundan doğaüstü ve çok tehlikeli yeteneklere sahip dev bir yılanın çıkacağını keşfetti. Basilisk, boyu 50 feet'e kadar büyüyebilen parlak yeşil bir yılandır. Erkek Basilisk'in başında mor bir tepe bulunur. Dişlerinden ölümcül zehir yayılıyor ama Basilisk'in en korkunç silahı kocaman sarı gözlerinin bakışıdır. Onlara bakan herkes anında ölecek. Basilisk'e yeterli yiyecek sağlarsanız (ve tüm memelileri, kuşları ve sürüngenlerin çoğunu yer), o zaman çok çok uzun bir süre yaşayabilir. Aptal Herpo'nun Basilisk'inin 900 yaşına kadar yaşadığı söyleniyor.

Basilisk'in yaratılışı Orta Çağ'da yasa dışı ilan edilmişti, ancak yaratılış gerçeğini gizlemek kolaydır - Sihirli Yaratıkların Kontrolü Departmanı kontrole gelirse kurbağanın altındaki yumurtayı çıkarmanız yeterlidir. Ancak Basilisk yalnızca bir Büyücü tarafından kontrol edilebildiği için Kara Büyücüler için de diğer herkesten daha az tehlikeli değildir. Geçtiğimiz 400 yıl boyunca Britanya'da Basilisk'in tek bir vakası bile kaydedilmedi. BU SİZE BÖYLE GÖRÜNÜYOR.

Jobberknoll

Sınıflandırma M.M.: XX Jumper (Kuzey Avrupa ve Amerika), küçük böceklerle beslenen küçük, rengarenk mavi bir kuştur. Hayatı boyunca sessiz kalır ve ancak ölmeden önce, şimdiye kadar duyduğu tüm sesleri, duyulduklarının tersi sırayla içeren uzun bir çığlık atar. Jumper tüyleri hafızayı etkileyen doğruluk serumlarının ve iksirlerinin hazırlanmasında kullanılır.

Hipogrif

Sınıflandırma M.M.: XXX Hipogrif Avrupa kökenli olmasına rağmen şu anda dünyanın her yerinde yaşamaktadır. Dev bir kartalın kafasına ve bir at gövdesine sahiptir. Ehlileştirilebilir, ancak uzman olmayanların denememesi bile gerekir. HAGRID BUNU OKUDU MU? Hipogrif'e yaklaşırken göz temasını korumalısınız. Eğilmek iyi niyet anlamına gelir. Hipogrif selamlamaya karşılık verirse yaklaşmaya devam etmek güvenlidir. Hipogrif yerdeki böceklerle beslenir ve ayrıca kuşları ve küçük memelileri de yer. Hipogrifler üreme sırasında yere yuvalar yapar ve her birine büyük ve kırılgan birer yumurta bırakır ve bu yumurtalar yirmi dört saat içinde yumurtadan çıkar. Hipogrif yavrusu bir hafta içinde uçar ama ancak birkaç ay sonra ebeveynlerine uzun uçuşlarda eşlik edebilecektir.

Hipokampus

M.M. Sınıflandırması: XXX Yunanistan kökenli olan Hippocampus'un başı ve ön kısmı atın, kuyruğu ve sırtı ise devasa bir balıktır. Türler genellikle Akdeniz'de bulunsa da, muhteşem mavi kırlangıç ​​1946'da İskoçya kıyılarında deniz adamları tarafından yakalandı ve daha sonra onlar tarafından evcilleştirildi. Hipokampus, içinden tayın görülebileceği büyük, yarı saydam yumurtalar bırakır.

cüce

Sınıflandırma M.M.: XX Gnom, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın kuzey kesiminde yaşayan yaygın bir bahçe zararlısıdır. Bir ayak boyunda duran cüce, orantısız derecede büyük bir kafa ve büyük, kemikli bacaklar gibi karakteristik özelliklere sahiptir. Cüceler, başları dönene kadar döndürülerek ve ardından çitin üzerinden atılarak bahçeden çıkarılabilir. Bir alternatif de tahriş edici maddeler kullanmaktır, ancak günümüzde birçok büyücü bu törpüleme yöntemini çok acımasız bulmaktadır.

Grifon

Sınıflandırma M.M.: XXXX Griffin Yunanistan'dan gelir ve kafası ve ön ayakları dev bir kartalın gövdesine ve arka bacaklarına sahiptir. Sfenks gibi (aşağıya bakın), genellikle büyücüler tarafından hazineleri korumak için kullanılır. Grifonlar vahşi olmalarına rağmen, küçük bir avuç yetenekli büyücünün onlarla arkadaş olduğu biliniyor. Griffinler çiğ et yerler.

Thundermont (Erumpent)

Sınıflandırma M.M.: XXXX Thundermont, bir tona kadar ağırlığa sahip, muazzam bir güce sahip, büyük, gri bir Afrika hayvanıdır. Çok uzakta, Thundermont bir gergedanla karıştırılabilir. Çoğu büyüyü ve laneti püskürten kalın bir derisi, burnunda keskin bir boynuzu ve ipe benzer uzun bir kuyruğu vardır. Thundermont'lar genellikle bir bebek doğurur. Thundermont yalnızca kışkırtıldığında saldırır ve bunun sonuçları genellikle oldukça vahimdir. Thundermont'un boynuzu deriden metale kadar her şeyi delebilir ve kurbanın vücuduna girdiğinde patlayan bir madde içerir. Erkekler çiftleşme mevsiminde sıklıkla birbirlerini havaya uçurdukları için gökgürültüsü popülasyonu azdır. Afrikalı büyücüler gökgürültülerini çok dikkatli bir şekilde ele alırlar. Thundermont'ların boynuzları, kuyrukları ve patlayıcı maddeleri iksir yapımında kullanılır. Bunlar Sınıf B'de sınıflandırılmıştır: "Satışa izin verilen mallar" (ancak tehlikelidir ve sıkı kontrol gerektirir).

Asık suratlı

M.M. Sınıflandırması: XXX Moodybumblebee (Kuzey Avrupa), melankoliye neden olan pekmez üreten gri, tüylü bir uçan böcektir. Bu pekmez, Sıcak Ağacın yapraklarını yemenin neden olduğu histerilere karşı panzehir olarak kullanılır. Bombus arılarının bal için en korkunç sonuçları doğuracak şekilde arı kovanlarına saldırma eğiliminde oldukları bilinmektedir. Karamsar arılar, içi boş ağaç gövdeleri ve mağaralar gibi karanlık ve tenha yerlerde yuva yapar. Isırgan otu ile beslenirler.

Bebek Yiyen (Erkling)

M.M. Sınıflandırması: XXXX Çocuk Yiyen, Almanya'daki Kara Orman'da yaşayan elf benzeri bir yaratıktır. Bir cüceden daha büyüktür (ortalama 3 metre boyunda), sivri bir ağzı ve ince bir sesi vardır, özellikle de çocuk yiyicilerin yetişkinlerden uzaklaşıp yemeye çalıştığı çocuklar arasında popülerdir. Ancak Alman Sihir Bakanlığı'nın sıkı kontrolü, son birkaç yüzyılda çocuk yiyiciler tarafından işlenen cinayetlerin sayısını büyük ölçüde azalttı. Bir çocuk yiyicinin altı yaşındaki büyücü Bruno Schmidt'e yönelik kaydedilen son saldırısı, Usta Schmidt'in babasının katlanabilir melon şapkasıyla kafasına vurmasıyla çocuk yiyicinin ölümüyle sonuçlandı.

Diricawl

Sınıflandırma M.M.: XX Dirikol'un anavatanı Mauritius'tur. Dolgun gövdeli ve kabarık tüylere sahip bu uçamayan kuş, tehlike anında saklanma yöntemiyle dikkat çekiyor. Dirikol bir tüy bulutu içinde kaybolur ve başka bir yerde belirir (anka kuşunun da benzer yetenekleri vardır, aşağıya bakın). İlginç bir şekilde Muggle'lar, onlara "dodo" adını vermelerine rağmen, diricole'lerin varlığından belirli bir süredir haberdardı. Diricol'ün kasıtlı olarak yok olma yeteneğinden habersiz olan Muggle'lar, türü tamamen yok ettiklerine ikna olmuşlardı. Bu, küçük kardeşlerimizin gelişigüzel yok edilmesi tehlikesinin Muggle'lar arasında farkındalığına katkıda bulunduğundan, Uluslararası Büyücüler Federasyonu, Muggle'lara diricoli'nin hala var olduğu konusunda bilgi vermenin gerekli olduğunu düşünmedi.

Ejderha

Sınıflandırma M.M.: XXXXX Belki de tüm büyülü yaratıkların saklanması en zor olanı ejderhalardır. Dişiler genellikle erkeklerden daha iri ve daha saldırgandır ancak en deneyimli ve eğitimli büyücüler dışında ikisine de yaklaşmamak daha iyidir. Ejderha derisi, kanı, kalbi, karaciğeri ve boynuzu önemli büyülü özelliklere sahiptir, ancak ejderha yumurtaları A Sınıfı: "Ticaret Edilemez Mallar" olarak sınıflandırılır. Bilinen on ejderha türü vardır, ancak bazen melezleşerek nadir melezler ortaya çıkarlar. Safkan ejderhalar şunları içerir:

Macar Boynuzkuyruk Tüm ejderha türlerinin belki de en tehlikelisi (TAM BURADASINIZ), Macar Boynuzkuyruk'un siyah pulları vardır ve bir kertenkeleye benzer. Sarı gözleri, bronz renkli boynuzları ve uzun kuyruğundan çıkan aynı renkteki sivri uçları vardır. Boynuzkuyruk, alevleri diğer ejderhalardan daha uzağa (on beş metreye kadar) yansıtabilir. Çimento renginde yumurtaları çok güçlü bir kabuğa sahiptir - yavrular, doğum sırasında üzerinde dikenlerin büyüdüğü bir kuyruk yardımıyla dışarı çıkarlar. Macar Boynuzkuyruk keçiler, koyunlar ve bazen de insanlarla beslenir.

Hebrid Siyahı İngiliz ejderhasının bir başka türü de Galli benzerinden daha saldırgandır. Bu ejderhanın yaklaşık yüz mil karelik bir alana ihtiyacı var. On metre uzunluğa kadar olan Hebrid Siyahı kaba pullarla kaplıdır, parlak mor gözleri vardır ve omurgası boyunca küçük ama çok keskin taraklar taşır. Kuyruğu ok şeklinde bir sivri uçla bitiyor ve kanatları yarasanınki gibi şekilleniyor. Hebrid Karası esas olarak geyiklerle beslenir, ancak bazen büyük köpekleri ve hatta inekleri bile kaçırır. Yüzyıllardır Hebridler'de yaşayan MacFasty Klanının büyücüleri geleneksel olarak bu ejderhalara bakmışlardır.

Çin Ateş Topu (Aslan Ejderha olarak da bilinir) Doğu'da yaşayan tek ejderha oldukça dikkat çekici bir görünüme sahiptir. Kırmızı renkli, pürüzsüz pullu, kalkık burunlu ve aşırı derecede şişkin gözlerinin etrafındaki altın renkli dikenlerle ayırt edilir. Alev Atıcı, adını sinirlendiğinde burun deliklerinden çıkan mantar şeklindeki alevlerden alır. Ağırlığı iki ila dört ton arasındadır, dişiler genellikle erkeklerden daha büyüktür. Yumurtalar altın ışıltılarla kıpkırmızıdır; kabukları Çin büyüsünde oldukça değerlidir. Alev silahı saldırgandır ancak kendi türüne karşı çoğu ejderhadan daha hoşgörülüdür. Bazen bölgesini bir veya iki ejderhayla paylaşır. Domuzları ve insanları tercih etmesine rağmen her türlü memeliyle beslenir.

Yeni Zelanda Opal Gözü (Antipodean Opaleye) Opal Göz'ün anavatanı Yeni Zelanda'dır, ancak anavatanında yeterli yaşam alanı olmadığında Avustralya'ya göç ettiği durumlar da vardır. Ejderhalar için alışılmadık bir durum olan dağlardan ziyade vadilerde yaşıyor. Bu orta büyüklükte bir ejderhadır (iki ila üç ton ağırlığında). Belki de Opal Göz tüm ejderhaların en güzelidir. Sedefli bir renk tonuna sahip yanardöner pullarla kaplıdır ve ışıltılı çok renkli gözlerinde gözbebeği yoktur, dolayısıyla adı da buradan gelir. Bu ejderha çok parlak kırmızı alevler yayar, ancak ejderha standartlarına göre çok saldırgan değildir ve yalnızca aç olduğunda öldürür. En sevdiği yiyecek koyundur ama aynı zamanda daha büyük avlara da saldıracaktır. 1970'lerin sonlarında yaşanan çok sayıda kanguru cinayeti, erkek Opal Göz'ün bir dişi tarafından kendi bölgesinden sürülmesiyle ilişkilendiriliyor. Opal Göz yumurtalarının rengi soluk gridir ve Muggle'lar tarafından fosillerle karıştırılabilir.

Norveç Ridgeback'i * KÜÇÜK NOBERT * Norveç Ridgeback'i birçok yönden Boynuzkuyruk'a benzer, ancak kuyruk sivri uçları yerine sırtından çıkıntı yapan mavi-siyah çıkıntılarla süslenmiştir. Kendi cinsinin bireylerine karşı alışılmadık derecede saldırgan olan bu hayvan, günümüzde ejderhaların en nadir türlerinden biridir. Tetik Balığı'nın hemen hemen tüm büyük kara hayvanlarına saldırdığı ve ayrıca ejderhalar için alışılmadık bir durum olan suda yaşayan canlıları avladığı bilinmektedir. Doğrulanmamış bir rapora göre, bir tetik balığı 1802 yılında Norveç kıyılarında bir yavru balinayı kaçırdı. Tetik balığı yumurtaları siyahtır. Ateş soluma yeteneği yavrularda diğer ırklara göre daha erken (bir ila üç ay arasında) ortaya çıkar.

Peru Vipertooth Bu bilinen en küçük ejderhadır ve uçabilen en hızlı ejderhadır. Uzunluğu on beş metreyi geçmeyen Peru Vipertooth'un omurgası boyunca siyah işaretler bulunan pürüzsüz, bakır renginde pullarla kaplıdır. Boynuzları kısadır ancak dişleri oldukça zehirlidir. Vipertooth isteyerek keçileri ve inekleri yer, ancak insanları tercih eder, bunun sonucunda 19. yüzyılın sonunda Uluslararası Sihirbazlar Federasyonu, büyüyen Vipertooth popülasyonunu azaltmak için uzmanlar göndermek zorunda kaldı. endişe verici bir oran.

Romen Uzunboynuzu Uzunboynuz'un pulları koyu yeşildir. Avını kızartmadan önce yaralamak için kullandığı uzun, parlak boynuzları vardır. Toz haline getirildiklerinde bu boynuzlar iksir malzemesi olarak oldukça değerlidir. Uzunboynuzların doğal yaşam alanı artık farklı uluslardan büyücülerin her türden ejderhayı yakından incelediği, dünya çapında öneme sahip bir rezerve dönüştürüldü. Boynuz ticaretinin bir sonucu olarak son yıllarda sayıları ciddi oranda azaldığından, uzunboynuz yoğun bir yapay yetiştirme programına tabi tutulmuştur. Artık bu boynuzlar Sınıf B olarak sınıflandırılıyor: "Satışa izin verilen mallar."

Ukraynalı Demir Göbek Tüm ejderhaların en büyüğü olan Zırhgöbek, altı ton ağırlığa ulaşır. Venomtooth veya Longhorn'dan daha kalın ve daha yavaş uçuş yapan Armorbelly yine de son derece tehlikelidir ve ağırlığıyla bir evi ezebilir. Pulları metalik renkte gri, gözleri koyu kırmızı ve pençeleri çok uzun ve tehlikelidir. Zırhlı Göbek, 1799'da Zırhlı Göbek'in bir yelkenli gemiyi (neyse ki boş) Karadeniz'e sürüklemesinden bu yana Ukrayna'nın büyülü Sulh Hakimi tarafından sürekli gözetim altında.

Yaygın Gal Yeşili Gal Yeşili'nin rengi, anavatanındaki gür çimenlerle iyi uyum sağlar, ancak genellikle onu korumak için bir koruma alanının oluşturulduğu dağların daha yükseklerinde yuva yapar. Ilfracombe Olayı dışında (girişe bakın), bu tür (kışkırtılmamış) en az tehlikeli türlerden biridir, çünkü Opal Göz gibi koyun avlar ve kışkırtılmadıkça aktif olarak insanlardan kaçınır. Galler Yeşili'nin kolayca tanınabilen ve çok melodik bir kükremesi vardır. İnce jetler şeklinde alevler yayar. Galler Yeşili yumurtaları kirli kahverengi renktedir ve yeşil beneklere sahiptir.

İsveç Kısa Burun İsveç Kısa Burun sevimli gümüş-mavi bir ejderhadır. Koruyucu eldiven ve kalkan yapımında kullanılan derisi nedeniyle değerlidir. Burun deliklerinden çıkan alevler parlak mavi renktedir ve saniyeler içinde odunu veya kemiği yakabilir. Kısaburun, diğer ejderhalara göre daha az insan kaybına neden olur, ancak bu onun meziyeti sayılmaz çünkü o, vahşi, ıssız dağlık bölgelerde yaşamayı tercih eder.

Tek boynuzlu at

M.M. Sınıflandırması: XXXX (Centaur sınıflandırmasının dipnotuna bakın.)

Tek boynuzlu at, Kuzey Avrupa'nın ormanlarında yaşayan güzel bir hayvandır. Yetişkin olduğunda boynuzlu, saf beyaz bir attır, ancak taylar altın renginden başlayıp olgunluğa erişmeden önce gümüşe döner. Tek boynuzlu atın boynuzu, kanı ve yelesi güçlü büyülü özelliklere sahiptir. (Peri gibi tek boynuzlu at da Muggle'lar arasında iyi bir üne sahiptir - bu durumda haklı olarak.) Genellikle insanlarla temastan kaçınır, kendisine bir büyücüden çok bir cadının yaklaşmasına izin verir ve o kadar hızlı koşar ki yakalamak çok zordur.

Yeti (Koca Ayak veya Koca Ayak olarak da bilinir)

M.M. Sınıflandırması: XXXX Tibet'in yerlisi olan yeti büyük olasılıkla trollerle akrabadır, ancak henüz kimse gerekli araştırmayı yapacak kadar yaklaşamamıştır. On beş metreye kadar boyu olan bu hayvan, tepeden tırnağa kadar saf beyaz saçlarla kaplıdır. Yeti, ateşten korkmasına ve deneyimli büyücülerin bununla baş etmesine rağmen yoluna çıkan her şeyi yutar.

Kappa

Sınıflandırma M.M.: XXXX Kappa, sığ göletlerde ve nehirlerde yaşayan bir Japon (SNAPE AYRICA OKUMUYOR GÖRÜNÜYOR) bir su iblisidir. Genellikle kürk yerine balık pulları olan bir maymun olarak tanımlanır. Ağızlığın baş kısmında içi su dolu bir çöküntü bulunmaktadır. Bir kappa insan kanıyla beslenir, ancak üzerine kurbanının adının kazındığı bir salatalık atılarak ona zarar vermemeye ikna edilebilir. Bir kappa ile dövüşürken, büyücü kappa'yı eğilmesi için kandırmalıdır; eğer kappa bunu yaparsa, kafasındaki delikten su akacak ve kappa anında gücünü kaybedecektir.

Beşli (Mac-Bun Shaggy olarak da bilinir)

Sınıflandırma M.M.: XXXXX Quintopaw, insan etini özel olarak tercih eden son derece tehlikeli bir avcıdır. Bodur gövdesi ve pençe benzeri bacaklarının beşi de kalın, kırmızımsı kahverengi kürkle kaplıdır. Quintopaw yalnızca İskoçya'nın kuzey ucunda bulunan Drir adasında yaşıyor. Bu nedenle Drir bulunamaz hale gelir. Efsaneye göre, iki büyücü aile, McCleaver'lar ve McBoon'lar bir zamanlar Drir adasında yaşıyordu. McCleaver klanının başı Dugald ile MacBoone klanının başı Quintius arasındaki sarhoş kavga, görünüşe göre Dugald'ın ölümüne yol açtı. Hikayeye göre intikam almak için McClivert'ler bir gece yarısı McBoone'ların evini kuşattı ve hepsini beş bacaklı korkunç canavarlara dönüştürdü. McClivert'ler büyü konusundaki beceriksizlikleriyle ünlü McBoon'ların büyülü hallerinde çok daha tehlikeli olduklarını çok geç fark ettiler. Üstelik MacBoon'lar, onları insan formuna döndürme girişimlerine mümkün olan her şekilde direndiler. Canavarlar, adanın nüfusu tamamen boşalana kadar McClivert'leri yok etti. Ancak o zaman MacBoon'lar, asa kullanma becerisine sahip kimse olmadığında, sonsuza kadar mevcut durumlarında kalmak zorunda kalacaklarını fark ettiler. Bu hikayenin doğru olup olmadığını asla bilemeyeceğiz. Kesin olan bir şey var: Hayatta McClivert ya da McBoone yok, dolayısıyla atalarına gerçekte ne olduğunu bize anlatacak kimse yok. Quintopaw'lar konuşamaz ve Sihirli Yaratıkların Kontrolü Departmanı tarafından yapılacak herhangi bir yakalama girişimine çılgınca direnemezler (yakalamanın amacı, yakalanan hayvanın büyüsünü bozma girişimi olacaktır). Dolayısıyla şunu kabul etmeliyiz ki, eğer MacBoon Shaggy'ler popüler takma adlarına uygun yaşarlarsa, günlerini hayvan formunda geçirme ihtimali onları yalnızca mutlu eder.

Kelpie

Sınıflandırma M.M.: XXXX İngiltere ve İrlanda'da yaşayan bu su iblisi, çoğu zaman saz yeleli bir at kılığında görünse de birçok biçime bürünebilir. Hiçbir şeyden haberi olmayan bir kurbanı sırtına çektikten sonra bir nehrin veya gölün en dibine dalar ve bağırsakları yüzeye çıkan biniciyi yutar. Bir Kelpie ile başa çıkmak için, başının üzerine bir dizgin atmanız ve onu itaatkar ve çaresiz hale getirecek bir Yerleştirme Büyüsü yapmanız gerekir. Dünyanın en büyük kelpisi İskoçya'nın Loch Ness kentinde keşfedildi. Çoğu zaman bir deniz yılanı şeklini alır (şekle bakınız). Uluslararası Büyücü Gözlemcileri Federasyonu, Muggle araştırma ekibi geldiğinde onun su samuruna dönüştüğünü ve tehlike geçtikten sonra tekrar yılana dönüştüğünü görünce gerçek bir yılanla karşı karşıya olmadıklarını fark etti.

Sentor

Sınıflandırma A.M.: XXXX. (Dört X, centaurlara aşırı saldırgan oldukları için değil, onlara çok dikkatli davranılması gerektiği için atanmıştır. Aynı şey deniz kızları ve tek boynuzlu atlar için de geçerlidir). Centaur'un at gövdesine dönüştürülmüş, farklı renklere sahip olabilen bir insan kafası, kolları ve gövdesi vardır. Centaurlar zeki oldukları ve konuşabildikleri için canavar olarak sınıflandırılmamalıdırlar ancak yine de Sihir Bakanlığı'nın kendi isteği üzerine bu şekilde sınıflandırılmışlardır (bu kitabın Giriş kısmına bakınız).

Centaurlar ormanlarda yaşar. Yunanistan anavatanları olarak kabul ediliyor, ancak günümüzde at adam toplulukları Avrupa'nın birçok yerinde bulunabiliyor. Centaurların yaşadığı her ülkenin büyü otoriteleri onlara Muggle'lar tarafından rahatsız edilemeyecekleri yerler tahsis etmiştir. Öyle ya da böyle, centaurların büyücülerin korumasına ihtiyacı yok çünkü kendileri insanlardan saklanma konusunda iyiler. Centaurların yaşam tarzı ve gelenekleri gizemle örtülüyor. Aslında ne büyücülere ne de Muggle'lara güvenmiyorlar ve aramızda çok az fark görüyor gibiler. On ila elli kişilik gruplar halinde yaşıyorlar. Yetenekli şifacılar, falcılar, okçular ve gökbilimciler oldukları biliniyor.

yalak

Sınıflandırma M.M.: XX.

Clubbert, maymun ve kurbağa karışımına benzeyen, ağaçlarda yaşayan bir yaratıktır. İlk olarak Amerika'nın güney eyaletlerinde ortaya çıktı, ancak daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Pürüzsüz, kel, yeşilimsi bir cildi, perdeli elleri ve ayakları ve uzun, esnek uzuvları vardır; bu, sopanın ağaç dallarından bir orangutanın çevikliğiyle sallanmasına olanak tanır. Kafasında kısa boynuzlar var ve geniş ağzı, sanki bir sırıtmaya doğru uzatılmış gibi, jilet gibi keskin dişlerle dolu. Clubbert esas olarak küçük kertenkeleler ve kuşlarla beslenir. Clubbert'in ayırt edici özelliği, alnın ortasında, tehlike hissettiğinde kırmızıya dönen ve alevlenen büyük bir kabarcıktır. Amerikalı büyücüler bir zamanlar Muggle'ların yaklaşması konusunda onları uyarmak için bahçelerinde sopalı sopa tutuyorlardı, ancak Uluslararası Büyücüler Federasyonu para cezası uygulayarak bu uygulamayı önemli ölçüde azalttı. Geceleri, ışıltılı kulüpçülerle dolu ağaçlar çok zarif görünüyordu ve pek çok Muggle'ın ilgisini çekiyordu; onlar da Haziran olmasına rağmen komşularının Noel ışıklarını neden henüz indirmediğini merak ediyordu.

Nogtail

Yumak

(VE BENDE OLDUM!!! NEDEN “ÖYLEYDİ”? FRED BİR BLUDGER YERİNE ONU SİKTİ) Sınıflandırma M.M.: XX Clubbug'lar dünyanın her yerinde yaşıyor. Yumuşak krem ​​rengi tüylerle kaplı yuvarlak yaratıklardır, çok uysaldırlar ve kucaklanmaktan veya etrafa fırlatılmaktan çekinmezler. Bakımları çok kolaydır. Her şeyden memnun olduklarında hafif bir mırıltı çıkarırlar. Zaman zaman çok uzun, ince, pembe bir dil Arapsaçı'nın derinliklerinden çıkar ve yiyecek aramak için evin içinde kayar. Solucan böcekleri gerçek çöpçülerdir, artıklardan örümceklere kadar yenilebilir her şeyi süpürürler. Ama özellikle dillerini uyuyan büyücülerin burunlarına sokmayı ve sümüklerini yemeyi severler. Bu özelliği sayesinde Knuckleball'lar birçok nesil genç sihirbaz tarafından seviliyor ve çok popüler büyülü evcil hayvanlar olmaya devam ediyor.

Mackled Malaclaw

Sınıflandırma M.M.: XXX Pençe karada, çoğunlukla Avrupa çevresindeki kayalık kıyılarda yaşayan bir hayvandır. Istakoza biraz benzese de eti insan midesine uygun olmadığından, şiddetli ateşe ve kötü yeşilimsi döküntülere neden olduğundan yenmemelidir. Pençe 12 inç uzunluğa ulaşabilir. Renk - koyu yeşil benekli açık gri. Küçük kabuklularla beslenir, ancak daha büyük şeyleri kapmaya çalışabilir. Pençe ısırığının alışılmadık bir yan etkisi vardır: Kurban, ısırıktan sonraki bir hafta boyunca son derece şanssız hale gelir. Aniden bir pençe tarafından ısırılırsanız, tüm bahisleri, anlaşmazlıkları ve ticari işlemleri acilen iptal edin, çünkü bunlar kesinlikle ısırılan kişinin aleyhine dönecektir.

Kırmızı Kravat (Kırmızı Şapka)

Sınıflandırma M. M. XXX Bu cüce benzeri yaratıklar, geçmiş savaş alanlarında yuva yapmayı severler. Ancak insan kanının döküldüğü herhangi bir yerde bulunabilirler. Büyüyle kolaylıkla püskürtülen Kırmızı Kravatlar yine de gece yarısı saldırıya uğrayan ve sopayla öldürülmeye çalışılan başıboş Muggle'lar için son derece tehlikeli olabilir. Kırmızı Kravatlar en çok Kuzey Avrupa'da yaygındır.

krup

Sınıflandırma M.M.: XXX Croup, İngiltere'nin güneydoğu kesiminden geliyor. Görünüş olarak çatallı kuyruğu dışında Jack Russell Terrier'e benzer. Hiç şüphe yok ki, bu köpek türü büyücüler tarafından yetiştirilmiştir, çünkü sağrılar büyücülere çok sadıktır ve muggle'lara karşı son derece saldırgandır. Krup gerçek bir çöpçüdür; cücelerden eski lastiklere kadar neredeyse her şeyi yer. Bir krup sahibi olmak için lisans, başvuru sahibinin Muggle habitatlarında krupiyi kontrol etme yeteneğini gösteren basit bir testi geçtikten sonra Sihirli Yaratıkların Kontrol Ofisi'nden alınabilir. Popo sahibi, evcil hayvanı altı ila sekiz haftalık olduğunda ağrısız bir Doğrama Büyüsü kullanarak kuyruğunu çıkarmalıdır, böylece Muggle'lar bunu fark etmez.

Kanatlı At

Sınıflandırma M.M.: XX-XXXX Kanatlı atlar dünyanın her yerinde yaşar. Abracan (palomino, son derece güçlü ve büyük), Efon (kestane rengi, Britanya ve İrlanda'da popüler), Gran (gri ve çok hızlı) ve nadir Thestric (siyah, dönüşme yeteneğine sahip) dahil olmak üzere birçok farklı cins vardır. görünmez ve çoğu kişi tarafından talihsizlik getiren büyücüler olarak kabul edilir).

Hipogrif gibi, kanatlı atın sahibinin de Disenchant büyüsünü düzenli olarak kullanması gerekir (girişe bakınız).

Kancalı Boynuz (Graphorn)

Sınıflandırma M.M.: XXXX Hookhorn ilk olarak Avrupa'nın dağlık bölgelerinde keşfedildi. Çok uzun, keskin iki boynuzu olan büyük, mor-gri, kambur bir yaratık olan kancalı boynuz, büyük, dört parmaklı pençeler üzerinde yürür ve son derece agresif bir doğaya sahiptir. Dağ trollerinin evcilleştirilme konusunda çok isteksiz olmasına ve trollerin çoğunun kancalı boynuz saldırılarından kaynaklanan yaralarla kaplı olmasına rağmen, çoğu zaman kancalı boynuzlara bindikleri gözlemlenmiştir. Toz haline getirilmiş kancalı boynuz, olağanüstü maliyetine rağmen elde edilmesinin zorluğu nedeniyle iksir hazırlama sürecinde kullanılır. Kancaboynuz derisi, ejderha derisinden bile daha dayanıklıdır ve birçok büyüye karşı koruma sağlar.

yoğurmak

Sınıflandırma M.M.: XXX Şu anda neredeyse dünyanın her yerine dağılmış olmasına rağmen, lazilin tarihi anavatanı Büyük Britanya'dır. Küçük, kediye benzeyen, benekli kürkü, büyük kulakları ve aslana benzeyen kuyruğu olan lasile son derece zeki, bağımsız ve zaman zaman saldırgan bir yaratıktır; ancak bir cadı veya büyücüden hoşlanmayı gerektirirse harika bir evcil hayvan olabilir. . Lazille, itici ve nahoş yaratıkları tespit etme konusunda esrarengiz bir yeteneğe sahiptir ve sahibi kaybolursa evin yolunu bulmakta hiç zorlanmayacaktır. Bir Lazil çöpünde sekize kadar yavru bulunur ve Laziller kedilerle çiftleşebilir. Dağcılara (aynı zamanda yakalayıcılara ve uluyan maymunlara) sahip olmak için izin gereklidir. Dağcıların görünümü oldukça sıra dışıdır ve Muggle'ların dikkatini çeker.

Leprikon

Sınıflandırma M.M.: XXX Perilerden daha akıllı ve şeytandan, elften veya zehirliden daha az kötü olan leprikonlar yine de zararlı olarak kabul edilir. Yalnızca İrlanda'da bulunurlar, 6 inç yüksekliğe ulaşırlar ve yeşil renktedirler. Yapraklardan ilkel kıyafet yapma becerisine sahiptirler. "Yaratık" olarak yeniden sınıflandırılmayı hiçbir zaman istememiş olmalarına rağmen, "küçük insanlar" arasında konuşabilen tek kişiler onlardır. Leprikonlar canlıdır ve esas olarak ormanlarda ve ormanlık alanlarda yaşarlar, ancak Muggle'ların dikkatini çekmekten hoşlanırlar ve sonuç olarak Muggle çocuk edebiyatında neredeyse periler kadar yaygındır. Leprikonlar, birkaç saat sonra ortadan kaybolan gerçekçi, altına benzer bir madde yaratırlar ve bu onları çok eğlendirir.*AMA BEN DEĞİL. R.V.* Yapraklarla beslenirler ve yaramazlıklarıyla ünlü olmalarına rağmen insanlara zarar verip vermedikleri hala bilinmiyor.

Goblin (Kamyon)

Sınıflandırma M.M.: XX Leshy, ağaçları koruyan bir yaratıktır. Çoğunlukla İngiltere'nin batısında, Almanya'nın kuzeyinde ve bazı İskandinav ormanlarında yaşar. Bunu fark etmek son derece zordur çünkü çok küçüktür (en fazla sekiz inç boyundadır) ve dalları ve iki kahverengi gözü olan bir ağaç kabuğu parçasına benzemektedir. Goblin böceklerle beslenir. Huzurlu ve çok utangaçtır ancak yaşadığı ağaç tehdit altındaysa evine zarar vermeye çalışan bir oduncunun veya ormancının üzerine atlar ve uzun ve keskin parmaklarıyla gözlerini oyar. Ona hediye olarak bir parça odun getirirseniz, en azından bir büyücü veya cadının ağacından sihirli değnek olarak odun almasına kadar sakinleşecektir.

Lobalug

Sınıflandırma M.M.: XXX Lobaluga, Kuzey Denizi'nin dibinde bulunabilir. 10 inç uzunluğunda, elastik boru şeklinde bir gövde ve zehirle dolu bir keseden oluşan ilkel bir yaratıktır. Lobalug tehlikede olduğunda keseyi büzerek saldırgana zehir atar. Mermenler Lobaluga'yı silah olarak kullanıyor ve büyücülerin bazı iksirlere zehir kattığı biliniyor, ancak kullanımı sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

Ay Buzağı

Sınıflandırma M.M.: XX Ay Boğa, yalnızca dolunay olduğunda deliğinden çıkan çok çekingen bir yaratıktır. Zarif, soluk gümüş rengi bir gövdesi, yüksek yuvarlak gözleri ve kocaman, düz toynaklı dört uzun, ince bacağı vardır. Dolunayda Ay Boğa burcu ıssız bir yer bulur ve orada arka ayakları üzerinde karmaşık danslar yapar. Bunun çiftleşmenin başlangıcı olduğuna inanılıyor (ve genellikle buğday tarlalarında Muggle'ların kafasını karıştıran karmaşık geometrik şekiller bırakıyor). Boğa Ayı'nın ay ışığında dans etmesi muhteşem bir manzaradır, ancak bundan elde edilecek faydalar da vardır. Danstan sonra kalan gümüş pislikler güneş doğmadan toplanıp sihirli bitkiler ve çiçek tarhlarıyla gübrelenirse bitkiler hızla büyüyecek ve çok güçlü olacaktır. Ay Boğa burcu her yerde bulunur.

Mantikor

Sınıflandırma M.M.: XXXXX Manticore, insan başlı, aslan gövdeli ve akrep kuyruklu son derece tehlikeli bir Yunan canavarıdır. O, Chimera kadar tehlikeli ve bir o kadar da nadirdir. Başka bir kurbanı emdikten hemen sonra mantikorun sessizce mırıldanmaya başladığını söylüyorlar. Bir mantikorun derisi neredeyse bilinen tüm büyüleri yansıtır ve iğnenin içerdiği zehir anında öldürür.

Moko (Moke)

M.M. Sınıflandırması: XXX Moko, 10 inç uzunluğa ulaşan gri-yeşil bir kertenkeledir. İngiltere ve İrlanda'da yaşıyor. Moko istediği zaman küçülebilir, bu yüzden Muggle'lar onu hiç fark etmedi. Moko derisi büyücüler tarafından oldukça değerlidir. Bundan, yabancılar yaklaştığında, derinin sahibinin daha önce yaptığı gibi boyutları küçülen para çantaları ve cüzdanlar yapıyorlar. Moko derisi cüzdan ve çantaların hırsızlar tarafından bulunması oldukça zordur.

Deniz Yılanı

Sınıflandırma M.M.: XXX Deniz yılanları Atlantik, Pasifik Okyanusu ve Akdeniz'de yaşar. İtici görünüşlerine rağmen, Muggle'ların deniz yılanlarının gaddarlığı hakkındaki histerik çığlıklarına rağmen, bir insanı öldürdüklerine dair bilinen tek bir vaka yoktur. Bu canavarın ata benzer bir kafası ve yılan gibi uzun bir gövdesi var; denizden yukarı doğru çıkıyor ve boyu 30 metreye ulaşıyor.

Sinekwig (Billywig)

Sınıflandırma M.M.: XXX Volan Avustralya'ya özgü bir böcektir. Parlak safir gövdesi yaklaşık yarım inç uzunluğundadır ve hızı öyledir ki Muggle'lar onu nadiren görür ve büyücüler onu yalnızca onları soktuğunda fark ederler. Sinek kanadının kanatları bir pervane gibi başına tutturulur ve uçuş sırasında kendisi de dönecek kadar hızlı döner. Vücudun alt kısmında uzun bir acı var. Volanın soktuğu kişiler baş dönmesi yaşar ve ardından havaya yükselme gelir. Nesiller boyu Avustralyalı genç cadı ve büyücüler, bu yan etkinin tadını çıkarmak için sinekleri yakalamaya ve onları kendilerini ısırmaya zorlamaya çalıştılar, ancak çok fazla sokma, kurbanın günlerce kontrolsüz bir şekilde havada kalmasına neden olabilir. Ciddi bir alerjik reaksiyon durumunda ise kalıcı olarak havada asılı kalma meydana gelebilir. Popüler şeker "Fizzy Flyers"ın bileşiminde volanın kurutulmuş iğnelerinin kullanıldığı varsayılmaktadır. *Onları NE YEDİM?!"

Nundy

Sınıflandırma A.M.: XXXXX

Bu Doğu Afrika hayvanı belki de en tehlikelisidir: Büyüklüğüne rağmen sessizce hareket eden dev bir leopar. Nefesi tüm köyleri mahvedebilecek hastalıklara neden olur. Nunda şimdiye kadar yüzden az yetenekli büyücünün ortak çabalarına asla boyun eğmemişti.

Niffler

Sınıflandırma M.M.: XXХ Burnuk bir İngiliz hayvanıdır. Bu siyah, tüylü, uzun burunlu yaratıklar yuvalarda yaşar ve parlak şeyleri severler. Goblinler genellikle hazine bulmak için yerde delik kazmaları için burncuları tutarlar. Burnuklar çok uysal ve nazik yaratıklar olmasına rağmen sahiplerinin evini tahrip edebilirler, bu nedenle kapalı alanda tutulmamaları gerekir. Burnuklar yeraltında 20 feet'e kadar bulunan yuvalarda yaşar ve 6 ila 8 yavru doğurur.

Kurt adam

(KURT ADAMLAR İYİDİR) Sınıflandırma M.M.: XXXXX (Bu sınıflandırma elbette dönüşmüş bir kurt adam için geçerlidir. Gökyüzünde dolunay olmadığında bir kurt adam da diğer insanlar kadar güvendedir. Bir büyücünün likantropi ile mücadelesi için, anonim bir yazarın "Tüylü bir burunlu, kalbi olan bir adam" adlı klasik kitabına bakın, "Sihirli Nick Kitapları", 1975. Kurt adam dünyanın her yerinde yaşıyor, ancak buna inanılıyor. Kuzey Avrupa kökenli insanlar ancak ısırıldıktan sonra kurt adama dönüşüyorlar. Her ne kadar hastalık tedavi edilemez olsa da, iksir alanındaki son gelişmeler, ayda bir kez, dolunayda, diğer zamanlarda, en korkunç semptomları önemli ölçüde hafifletiyor. normal aklı başında bir büyücü veya yaralı bir Muggle, büyülü hayvanlar arasında neredeyse tek başına, insanları diğerlerine tercih ederek aktif olarak avlar.

Ateş Yengeç

Sınıflandırma M.M.: XXX Adına rağmen, ateş yengeci daha çok değerli taşlarla kaplı bir kabuğu olan büyük bir kaplumbağaya benziyor. Ateş yengeçlerinin anavatanı Fiji adasında, tüm kıyı şeridi bir doğa rezervine dönüştürüldü. Yengeçlerin yalnızca değerli kabuklarının cazibesine kapılan Muggle'lardan değil, aynı zamanda bu kabukları tencere olarak kullanan vicdansız büyücülerden de korunması gerekiyordu. Belki de ateş yengecinin kendi savunma araçlarına sahip olduğunu belirtmekte fayda var. Saldırıya uğradığında karnının arkasından bir alev akıntısı fırlatır. Ateş yengeçleri evcil hayvan olarak tutuldukları diğer ülkelere de ihraç edilmektedir, ancak ihracat için özel bir lisansa sahip olmanız gerekir.

Okkami

Sınıflandırma M. M.: XXXX Occamies Hindistan ve Uzak Doğu'da bulunur. Yılanı andıran bir gövdeye sahip olan bu tüylü, iki ayaklı, kanatlı yaratıkların boyu on beş metreye ulaşabiliyor. Genellikle kuşlar ve farelerle beslenirler, ancak maymunların kaçırıldığı vakalar da bilinmektedir. Occamiler, örneğin kabukları en saf ve en yumuşak gümüşten yapılmış yumurtaları koruyorlarsa, kendilerine yaklaşanlara saldırabilirler.

Külsarıcı

M.M. Sınıflandırması: XXX Bir kül ejderinin doğuşu, büyülü ateşin (Uç Tozu gibi sihirli bir madde eklenmiş herhangi bir ateşin) çok uzun süre serbestçe yanmasına izin verildiğinde meydana gelir. Bu, gözleri sıcak metal gibi parıldayan ince, soluk gri bir yılandır. Gözetimsiz bir ateşin külleri arasında doğar ve arkasında külden bir iz bırakarak daha karanlık bir yere doğru sürünür. Dişbudak yılanı yalnızca bir saat yaşar ve bu süre zarfında yumurtalarını bırakacağı tenha bir yer arar ve ardından toza dönüşür. Ashwyrm yumurtaları parlak kırmızı renktedir ve yoğun ısı yayar. Bulunmazlarsa ve uygun bir büyüyle dondurulmazlarsa, birkaç dakika içinde tüm evi yakarlar. En az bir yaşayan kül ejderini keşfeden her büyücü, hemen onun izini sürmeli ve yumurtlama alanını bulmalıdır. Dondurulmuş yumurtalar çok değerlidir ve Aşk İksiri yapmak için kullanılabilir ve yumurtanın tamamı yenirse ateşi iyileştirebilir.

Kül Yılanı dünyanın her yerinde ortaya çıkabilir.

Tombul

Sınıflandırma M.M.: XXX Plimpler, iki uzun perdeli ayağa sahip, yuvarlak, yassı balıklardır. Su salyangozlarını aramak için dipte gizlice süründükleri derin göllerde yaşarlar. Plimps özellikle tehlikeli değildir, ancak dalgıçların topuklarını ve mayolarını sıkıştırabilirler. Deniz kızları onları zararlı olarak görür ve şunu yapar: "lastik" bacaklarını bir düğüme bağlarlar. Daha sonra akıntı, tamamen çaresiz kalan topallamayı alıp götürür ve düğümü çözene kadar geri dönemez, bu da birkaç saat sürebilir.

Podgrebin

Sınıflandırma M.M.: XXX Podgrebin, ancak bir ayak boyunda, kıllı bir vücuda sahip, ancak pürüzsüz gri orantısız derecede büyük bir kafaya sahip bir Rus iblisidir. Podgrebin gizlendiğinde yuvarlak, parlak bir taşa benzer. İnsanlar Podgrebinleri çekerler ve onlar da insanları takip ederler, bundan keyif alırlar, gölgelerinde kalırlar ve gölgenin sahibi arkasına baktığı anda anında donarlar. Podgrebin'in bir insanı yeterince uzun süre rahatsız etmesine izin verilirse, insan ruhu tam bir değersizlik hissine kapılacak ve sonunda bir ilgisizlik ve umutsuzluk durumuna düşecektir. Kurban yürümeyi bırakıp her şeyin amaçsızlığının yasını tutmak için diz çöktüğünde, podgrebin onun üzerine atlar ve onu yutmaya çalışır. Ancak Podgrebin'i basit bir kehanet veya Sersemletme büyüsüyle defetmek kolaydır. Bir vuruşun da etkili olduğu kabul edilir.

[Zorro'nun notu]

Tanıdığım bir büyücüye tepeyi sordum ve anlattığı hikayenin çok ilginç olduğu ortaya çıktı. Her şey doksanlı yılların şafağında, kötü şöhretli Dedalus Diggle'ın Yararsız Havai Fişekler konusunda danışman olarak Rusya'ya davet edilmesiyle başladı. Varıştan hemen sonra, o sırada aniden sihirbaz-işadamı olmaya karar veren ve maddi mülklerini yabancı büyülü gayrimenkullere devretmeye yardım etme talepleriyle onu boğan bir sürü yerel sihirbaz-çiftçi tarafından kelimenin tam anlamıyla saldırıya uğradı. Göze çarpmamaları nedeniyle çılgına dönen Dedalus Diggle, tam tersini yaptı - fikri mülkiyetlerini yerel gayrimenkule devretti ve sonuç onu o kadar şaşırttı ki hemen geri koştu ve uzun süre sessiz kaldı. Ancak skandal yine de patlak verdi. Britanya Sihir Bakanlığı, Dedalus Diggle'ın Birleşik Krallık'ta Rus iblisleriyle ilgili yürürlükte olan hiçbir kural ve kısıtlamayı ihlal etmediğini, bunun genel olarak Rusların iç meselesi olduğunu resmen açıkladı. Ve bu gibi durumlarda olağan Rus duygusallığından şikayet ediyordu. Rus NIICHAVO'dan akademisyenler, demokratik ve zamanın ruhuna uygun olduğu için İngilizlerle prensipte anlaştılar ve taze pişmiş iblisleri Bağımsız Evrensel'den alınan bir krediyle yeni oluşturulan Uluslararası Sihir Fonu'nun bakımına emanet etmeyi amaçladılar. Yetenekli Bireylere Yardım Gönüllü Derneği Enstitüsü (NUI GOT UP), ancak hem kişilerin hem de yeteneklerin neredeyse tamamen yokluğu nedeniyle açıkça reddettiler. Sonunda durum çıkmaza girdi ve orada kaldı. Yeni basılan iblisler, yalnızca yabancılara tutunmaları konusunda sert bir şekilde uyarıldı; aksi takdirde izinsiz girenler, gelecekteki bir şeyin şerefine gelecekteki anıtların temellerine atılan temel taşları olarak hizmet edeceklerdi.

Bu, meselenin sonuydu.

Yukarıdakilerin ışığında, Batı ders kitaplarının neden sadece podgrebina hakkında konuştuğu ve hem ilkel Rus kökenli kötü ruhlardan hem de varlıklarını büyük kalabalığa borçlu olan kötü ruhların en zengin dünyasından hiç bahsetmediği anlaşılıyor. bu bölgede yaşayan diğer büyük ama küçük halkların. Aynı zamanda, Mona Lisa'nın gizemli gülümsemesinin Rus büyücülerin yüzlerinde eşzamanlı olarak ortaya çıkmasıyla ilgili gizemli fenomen, İngiliz bilimsel sihirbazların Rusya topraklarında temelde yeni bir iblis türünün keşfinden sadece söz edildiğinde, Daha önce büyü bilimi tarafından bilinmeyen bu durum da bir açıklama buluyor.

[Zorro'nun notu]

Mimiksizleştirmek

Sınıflandırma M.M.: XXXX Yarı görünürler, hemen olmasa da ilk olarak Uzak Doğu'da keşfedildi, çünkü bu yaratıklar bir tehdit ortaya çıktığında görünmez olma yeteneğine sahiptirler ve yalnızca bu hayvanları yakalama konusunda yeterli deneyime sahip büyücüler onları fark edebilir. Yarı görünen, genellikle kürkle gizlenen büyük siyah hüzünlü gözleri olan, bir şekilde zarif bir maymunu anımsatan huzurlu bir otoburdur. Tüm vücut yarı görünür şekilde uzun, ipeksi gümüş renkli kürkle kaplıdır. Yarı görünür deri, yünü görünmezlik pelerinleri yapmak için kullanılabildiğinden oldukça değerlidir.

Porlock

Sınıflandırma M.M.: XX Porlock - atların bakıcısı, Dorset (İngiltere) ve Güney İrlanda'da yaşıyor. Tüylü kürkle kaplı, kafasında kalın bir yelesi ve son derece uzun bir burnu var. Yarık toynakları ile iki ayak üzerinde yürür. Eller küçüktür ve dört kısa, kalın parmakla biter. Tamamen büyümüş porlockların boyu iki metreye ulaşır ve otlarla beslenirler. Porlock mütevazıdır ve atları korumak için yaşar. Onu ahırlarda samanların arasında top şeklinde kıvrılmış halde bulabilirsiniz ya da koruduğu sürünün ortasında saklanıyor. Porlocklar insanlara güvenmezler ve yaklaştıklarında saklanırlar.

Jarvey

Sınıflandırma M.M.: XXX Tahriş Büyük Britanya, İrlanda ve Kuzey Amerika'da yaşamaktadır. Konuşma yeteneği dışında birçok yönden büyümüş bir gelinciğe benziyor. Bununla birlikte, zihinsel gelişim düzeyi, rahatsız edici kişinin gerçek bir konuşmayı sürdürmesine izin vermez ve konuşması çoğunlukla neredeyse sürekli bir akış halinde akan kısa (ve çoğu zaman kaba) sözlerden oluşur. Sinirli olanlar çoğunlukla yeraltında yaşarlar ve burada cüceler ararlar, ancak aynı zamanda köstebek, sıçan ve tarla farelerini de yerler.

Ramora

Sınıflandırma M.M.: XX Ramora, Hint Okyanusunda yaşayan gümüş bir balıktır. Güçlü büyülü güçlere sahip olduğundan, gemileri bir çapa gibi durdurabilir ve denizcilerin koruyucusudur. Ramora, Ramora'yı sihirli kaçak avcılardan korumak için birçok yasa çıkaran Uluslararası Büyücüler Federasyonu tarafından büyük saygı görüyor.

Uluyan (Fwooper)

Sınıflandırma M.M.: XXX Uluyan maymun, olağanüstü parlak tüylere sahip bir Afrika kuşudur; Turuncu, pembe, parlak yeşil veya sarı renklerde uluyan maymunlar vardır. Uluyan maymun tüyleri moda dünyasında uzun zamandır talep görüyor. Uluyan maymunlar aynı zamanda çok güzel desenlere sahip yumurtlamalarıyla da tanınırlar. Uluyan'ın şarkısı ilk başta keyifli gelse de, yavaş yavaş dinleyiciyi çılgına çeviriyor (Uluyan'ın şarkısının aslında sağlık üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu kanıtlamaya çalışan Tuhaf Urik, üç ay boyunca ara vermeden uluyan şarkısını dinledi. Keşfiyle ilgili raporu dinleyen Sihirbazlar Konseyi, konuşmacının sadece bir peruk taktığı ve daha yakından incelendiğinde bunun ölü bir porsuk olduğu ortaya çıktığı için argümanlarını ikna edici bulmadı. Bu nedenle, şu anda uluyanlar yalnızca üzerlerinde kullanılan Susturma Büyüsü ile satılıyor ve bu büyünün aylık olarak yenilenmesi gerekiyor. Uluyan maymuna sahip olma hakkı yalnızca izinle verilir, çünkü bu yaratıklar sorumlu muamele gerektirir.

Runespoor

Sınıflandırma M. M. XXXX Runesled'in anavatanı, küçük Afrika ülkesi Burkina Faso'dur. Bu üç başlı yılan tipik olarak altı ila yedi fit (yaklaşık iki metre) uzunluğa ulaşır. Siyah çizgili soluk turuncu rengi fark edilmesini kolaylaştırıyor ve Burkina Faso Sihir Bakanlığı'nı özellikle Runesled için tespit edilemeyen ormanlar oluşturmaya zorluyor. Bu yılanların özellikle kötü bir mizaçları olmamasına rağmen, şüphesiz korkunç görünümlerinden dolayı Kara Büyücüler tarafından uzun süredir tercih ediliyorlar. Bu hayvanların bazı ilginç alışkanlıklarına dair bilgimizi, Rünleri saklayan ve gözlemleyen Büyücülerin çalışmalarına borçluyuz. Büyücülerin kayıtlarından, Rune Trace'in başkanlarının her birinin özel bir işlevi yerine getirdiği anlaşılıyor. Sol kafa (Runesled'e önden bakarsanız) strateji uzmanıdır. Görevi nereye sürüneceği ve bundan sonra ne yapacağı gibi kararlar vermektir. Ortadaki kafa hayalperesttir. Rün izi birkaç gün boyunca hareketsiz kalabilir, harika vizyonlara ve fantastik rüyalara dalmış olabilir. Sağdaki kafa bir eleştirmendir ve diğer iki kafanın her türlü girişimini sinirli bir tıslamayla karşılar. Sağ kafanın dişleri son derece zehirlidir. Sürekli kafa kavgası Runosled'in ileri yaşlara kadar yaşamasına nadiren izin verir. Çoğu zaman, sağ kafası eksik, sol ve orta tarafından ısırılmış bir yılanla karşılaşabilirsiniz. Bugüne kadar bilinen tek büyülü canavar olan runemark, yumurtalarını ağzıyla bırakır. Runesled yumurtaları, zihinsel yetenekleri geliştiren iksirlerin üretimi için hammadde olarak oldukça değerlidir. Hem yumurtalarda hem de sürüngenlerde gölge ticareti birkaç yüzyıl boyunca gelişti.

Denizinsanları

(Sirenler, Selkiler ve Merrowlar olarak da bilinir)

M.M. Sınıflandırması: XXXX ("Sentorlar"daki nota bakın)

Deniz kızları her yerde yaşar. Dıştan, neredeyse insanlarla aynı şekilde birbirlerinden farklıdırlar. Denizkızı diline hakim büyücüler, boyutları yaşadıkları yere göre değişen son derece organize topluluklardan söz etse de, onların alışkanlıkları ve gelenekleri centaurlarınki kadar gizemli kalıyor. Bazen gösterişli konutlar inşa ederler. Kentaurlar gibi deniz adamları da "canavar" statüsünü tercih ederek "yaratık" statüsünü reddettiler (girişe bakınız). Deniz kızlarının ilk sözleri sirenlerle (Yunanistan) ilişkilidir. Sıcak sular, Muggle sanatçılarının ve yazarlarının tasvir etmeyi sevdiği sevimli deniz kızlarına ev sahipliği yapıyor. İskoç Selkie'ler ve İrlandalı Merrow'lar o kadar güzel değiller (SADECE KORKUNÇ İNSANLAR), ama aynı zamanda tüm deniz kızlarının karakteristik özelliği olan müzik sevgisini de paylaşıyorlar.

Rayem (Re'em)

M.M. Sınıflandırması: XXXX Son derece nadir görülen, altın tenli dev bir öküz olan Rayem, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu'nun vahşi doğalarında yaşar. Reyem'in kanı, içene büyük bir güç verir, ancak elde edilmesi zor olsa da, bu da kaynakların küçük olduğu ve nadiren halka açık satışa sunulduğu anlamına gelir.

Semender

Sınıflandırma M.M.: XXX Salamander, ateşte yaşayan ve alevlerle beslenen küçük bir kertenkeledir. Genellikle göz kamaştırıcı beyaz renkte olup, doğduğu alevin ısısına bağlı olarak mavi ya da kırmızı olabilir. Alevlerin dışında semenderler düzenli olarak biber tüketebilirlerse altı saate kadar yaşayabilirler. Ancak onları doğuran ateş yandığı sürece yaşarlar. Semender kanının mucizevi iyileştirici özelliği vardır ve güçlendirici etkisi vardır.

Cansarar (Yaşayan Kefen olarak da bilinir)

Sınıflandırma M.M.: XXXXX Deathfald, Tanrıya şükür, yalnızca tropik iklime sahip yerlerde bulunan nadir bir yaratıktır. Geceleri dünya yüzeyinde rahatça süzülen, belki yarım inç kalınlığında (yakın zamanda başka bir kurbanı öldürüp sindirmişse belki daha kalın) siyah bir pelerini andırıyor. Bildiğimiz kadarıyla ölüm ağılıyla ilk karşılaşma, ölüm saldırısından sağ kurtulan çok şanslı olan büyücü Flavius ​​​​Belby tarafından kaydedildi. Bu olay 1782'de Belby'nin tatilini geçirdiği Papua Yeni Gine'de gerçekleşti. “Sabah saat bir civarında, yeni uykuya dalmaya başladığımda, yakınlarda hafif bir hışırtı duydum. Bunun sokaktaki yapraklardan başka bir şey olmadığına inanarak pencereye sırtımı döndüm ve sonra yatak odamın kapısının altından sürünen şekilsiz siyah bir gölgeye benzer bir şey fark ettim. Hareketsiz yattım ve uykumda, yalnızca ay ışığıyla aydınlatılan bir odada böyle bir gölgeye neyin yol açabileceğini anlamaya çalıştım. Kuşkusuz, benim hareketsizliğim ölüm felcinin sözde akşam yemeğinin uyuduğunu varsaymasına neden oldu. Korkuyla, gölge yatağa tırmanmaya başladı ve üzerimde hafifliğini hissettim. En önemlisi kapüşonu ve dalgalı kenarları olan siyah bir pelerine benziyordu. Dehşetten felç olmuş bir halde, doğrulmadan önce onun soğuk ve nemli dokunuşunu çenemde hissettim. O şey yüzüme sürünerek, ağzımı ve burnumu kapatarak beni boğmaya çalıştı. Beni soğuğuyla sardığını hissettim ama yine de savaştım. Yardım çağıramadığım için sihirli değneği bulmaya çalıştım. Bu şey yüzüme çoktan yerleşmişti ve başım dönüyordu. Nefes bile alamadığım için tüm gücümü topladım ve onu bir Sersemletme Büyüsü biçiminde ona fırlattım. Bu yaratığı yenemedim ama ön kapıda Savunma Heksogramının üzerinde bir delik açtım ve bu bana yardımcı olmadı. Hâlâ savaşırken yana doğru yuvarlandım ve ağır bir şekilde yere düştüm, artık tamamen ölüm sargısına sarılmıştım. Boğulduğumu ve yakında bilincimi kaybedeceğimi anladım. Umutsuzluğa sürüklenerek kalan gücümü topladım. Asamı kendimden uzağa, bu yaratığın ölümcül kıvrımlarına doğrultarak, hafızamdan yerel goblin taşları kulübünün başkanı seçildiğim günü hatırladım ve Patron'a seslendim. Ve neredeyse anında temiz havayı soludum. Yukarı baktığımda Patron'un boynuzlarının ölümcül bir gölge oluşturduğunu gördüm. Odanın öbür ucuna uçtu ve hızla sürünerek uzaklaştı.” Belby'nin bu kadar dramatik koşullar altında yapılan keşfine göre, ölüm ağıyla baş edebilecek tek büyü Patron'u çağırmaktı. Ancak genellikle uyuyan insanlara saldırdığı için kurbanları nadiren herhangi bir büyü kullanma fırsatına sahip oluyor. Kurban boğulduğu anda, ölüm ağılı, yatağında, yerinden ayrılmadan yemeğine başlar. Bundan sonra, ölüm ağılı evi eskisinden biraz daha iyi beslenmiş ve şişman bir şekilde terk eder, kendisinin veya kurbanın varlığına dair hiçbir iz bırakmaz (Hiçbir kanıt bırakmadığı için ölüm ağılının kurbanlarının sayısını saymak neredeyse imkansızdır) Böyle bir komplonun en son örneği, 1973'te büyücü Janus Tolsti'nin ortadan kaybolduğu ve geriye sadece aceleyle yazılmış bir yazı bıraktığı zaman meydana geldi. Komidin üzerinde yazan not: "Ah, hayır, Deathfald beni yakaladı! Boğuluyorum." Yatakta hiçbir iz görmeyen karısı ve çocukları, bu yaratığın Janus'u öldürdüğüne inandılar ve son derece kaba bir şekilde yas ilan ettiler. Janus'un hayatta ve beş mil ötedeki "Yeşil Ejder"in sahibiyle birlikte olduğu haberiyle kesintiye uğradı.)

Parçacık

M.M. Sınıflandırması: XXXX (Altın Sinicit, tehlikeli olduğu için değil, yakalanması veya zarar görmesi halinde ağır cezalar taşıdığı için XXXX olarak derecelendirilmiştir) Altın Sinicit çok nadir bulunan ve dolayısıyla korunan bir kuş türüdür. Mükemmel yuvarlaklığa sahip, çok uzun, ince bir gagası ve parlak, inci gibi gözleri olan altın snidget, son derece hızlı uçar ve dönen kanat eklemleri sayesinde esrarengiz bir hız ve beceriyle yön değiştirebilir. Altın miniklerin tüyleri ve gözleri o kadar pahalı ki bu kuşların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Neyse ki zamanla tehlike fark edildi ve tür koruma altına alındı; En belirleyici adım, Quidditch'te Sinicit'in Altın Snitch'le değiştirilmesiydi (Altın Sinicit'in Quidditch'in gelişimindeki rolüyle ilgilenenler için Kennilworthy Wisp'in "Çağlar Boyu Quidditch" kitabına bakmanızı tavsiye ederiz. , “Sihirli Nick Kitapları”, 1952). Snidget kutsal alanları dünyanın her yerinde mevcuttur.

Sfenks

Sınıflandırma M.M.: XXXX Mısır sfenksinin insan kafası ve aslan gövdesi vardır. Bin yıldan fazla bir süredir büyücüler ve cadılar tarafından hazineleri ve gizli yerleri korumak için kullanılıyor. Son derece zeki olan Sphynx, bilmeceleri ve bulmacaları sever. Genellikle yalnızca bir şeyin korunan şeyleri tehdit etmesi tehlikelidir.

Sazan (Hırçın)

Sınıflandırma M.M.: XXX Sazan (Kuzey Avrupa ve Amerika), Muggle'lar tarafından sıklıkla yanlışlıkla kirpi ile karıştırılır. Bu bireylerin davranışlarındaki önemli bir ayırt edici özellik dışında, onları ayırt etmek neredeyse imkansızdır: Bahçede bir kirpi için yiyecek bırakırsanız, onu memnuniyetle alacaktır; Bir sazan balığına yiyecek verirseniz, bahçe sahibinin onu tuzağa düşürmeye çalıştığını düşünecek ve bahçe bitkilerine veya dekorasyonlarına zarar vereceğini düşünecektir. Birkaç Muggle çocuğundan fazlası, asıl suçlu öfkeli bir zorbayken vandalizmle suçlandı.

Tebo

M.M. Sınıflandırması: XXXX Tembu, Kongo ve Zaire'ye özgü kül rengi bir yaban domuzudur. Görünmez hale gelebilir ve Tembu'dan kaçmayı veya yakalamayı zorlaştırabilir; o çok tehlikelidir. Tembu derisi büyücüler tarafından çok değerlidir; kalkan ve koruyucu kıyafet yapımında kullanılır.

Tihomol (Grindylow)

M.M. Sınıflandırması: XX Boynuzlu, soluk yeşil iblis Tichomol, Britanya ve İrlanda'daki göllerde yaşar. Küçük balıklarla beslenir ve denizkızlarının onları evcilleştirdiği bilinmesine rağmen hem büyücülere hem de Muggle'lara karşı saldırgandır. Timomolün çok uzun parmakları vardır ve güçlü bir tutuşa sahip olmalarına rağmen kırılması kolaydır.

Doxy (Isıran Peri olarak da bilinir)

M.M. Sınıflandırması: XXX Zehirliler, tamamen farklı türlere ait olmalarına rağmen sıklıkla peri sanılır (aşağıya bakın). Peri gibi Toxie de küçük bir insana çok benzer, tek farkı vücudunun kalın siyah kürkle kaplı olması ve ek kol ve bacaklara sahip olmasıdır. Toxie'nin kanatları bir böceğinki gibi yoğun, kavisli ve parlaktır. Toxis, soğuk iklimleri tercih ederek Avrupa ve Amerika'nın kuzey kesiminde yaşar. Beş yüze kadar yumurta bırakıp gömüyorlar. Kuluçka süresi iki ila üç haftadır. Toxie'nin dişleri keskin ve zehirlidir ve iki sıra halinde büyür. Eğer ısırılırsanız panzehir almalısınız.

Trol

M.M. Sınıflandırması: XXXX (BENİM ADI GREGORY GOYLE VE BEN KOKUYORUM) Trol, üç buçuk metre boyunda ve bir tondan fazla ağırlığa sahip, müthiş bir yaratıktır. Eşit güçleri ve aptallıkları ile tanınan troller genellikle zalimdir ve ne yapacağı belli olmaz. Anavatanları İskandinavya'dır ancak bugün Britanya, İrlanda ve Kuzey Avrupa'nın diğer bölgelerinde yaşamaktadırlar. Troller öncelikle iletişim kurmak için gelişmemiş bir dil olan homurtuları kullanır, ancak bazılarının basit insan sözcüklerini anladığı ve hatta telaffuz ettiği bilinmektedir. Bu türün daha zeki yaratıkları koruyucu olarak alınır. Üç tür trol vardır: dağ, orman ve nehir. Dağ trolü en büyüğü ve en kötüsüdür. Soluk gri tenli, tüysüzdür. Orman trolü soluk yeşil bir cilde sahiptir; bazı kişilerin saçları yeşil veya kahverengi, ince ve tüylüdür. Nehir trollerinin küçük boynuzları vardır ve bu troller kıllıdır. Nehir trollerinin derisinin mor bir tonu vardır; genellikle köprülerin altına saklanırlar. Troller çiğ et yerler ve vahşi hayvanlardan insanlara kadar kurban seçiminde pek seçici değildirler.

Anka Kuşu

Sınıflandırma M. M.: XXXX (Anka kuşu, saldırganlığı nedeniyle değil, çok az sayıda büyücünün onu evcilleştirmeyi başarması nedeniyle XXXX kategorisine aittir) Anka kuşu, uzun boylu, kuğu büyüklüğünde görkemli bir kırmızı kuştur. altın kuyruk, altın gaga ve pençeler. Dağ zirvelerinde yuva yapar ve Mısır, Hindistan ve Çin'de bulunur. Yenilenme yeteneği nedeniyle anka kuşunun ömrü son derece yüksektir: Vücut zayıflamaya başladığında alevler içinde kalan anka kuşu, bir civciv olarak küllerinden yeniden doğar. Bu nazik, ot yiyen yaratıkların kimseyi öldürdüğü bilinen bir vaka yoktur. Diricole gibi (yukarıya bakın), anka kuşu da kaybolup yeniden ortaya çıkabilir. Anka kuşunun şarkısının büyülü özellikleri vardır: Kalbi temiz olanı teşvik ettiğine ve kirli olanın kalbine korku getirdiğine inanılır.

Phoenix gözyaşları güçlü bir ilaçtır.

Peri

Sınıflandırma M.M.: XXXX Peri, özel zekası olmayan küçük, dekoratif bir yaratıktır. (Muggle'lar, birçok çocuk masalının kahramanı olan perilere çok düşkündür. Bu peri masalları (İngilizce'de peri masalı), çeşitli yeteneklere sahip ve insan dilini konuşma yeteneği olan (genellikle iğrenç bir duygusal üslupla) kanatlı yaratıkları anlatır. Muggle masallarındaki periler, çiçek yapraklarından, boş mantarlardan ve bu tür diğer meskenlerden yapılmış küçük evlerde yaşarlar. Perilerin, Muggle edebiyatında en çok kullanılan sihirli değnek türü olduğu söylenebilir. geleneksel yaşam alanları orman açıklıkları ve kenarları olmasına rağmen büyücüler tarafından dekorasyon olarak kullanılır. Perilerin boyu 1 ila 5 inç arasında değişir. Küçük insanlara çok benzerler ama aynı zamanda böceklerinki gibi büyük kanatları vardır. Perinin türüne göre bu kanatlar şeffaf veya çok renkli olabilir. Perilerin, kahinler gibi avcıları savuşturmak için kullanabilecekleri zayıf büyülü güçleri vardır. Periler oldukça huysuz yaratıklardır ancak son derece kibirli yaratıklar olduklarından, dekorasyon görevi görmeye davet edildiklerinde çok uysal olurlar. Periler insansı görünümlerine rağmen konuşamazlar. Yüksek frekanslı bir vızıltı kullanarak birbirleriyle iletişim kurarlar. Peri, yaprakların alt kısmına bir seferde 50'ye kadar yumurta bırakır. Yumurtalar renkli larvalara dönüşür. Larvalar 6 ila 10 günlükken kozalar oluşturur ve bir ay sonra kanatlı yetişkinler buradan çıkar.

Flobberworm

Sınıflandırma M.M.: X Flobbers ıslak hendeklerde yaşar. Bunlar on inç uzunluğa ulaşabilen kalın kahverengi solucanlardır. Flobber etkin değil. Bir ucu diğerinden ayırt edilemez ve her ikisi de, adının türetildiği ve bazen iksirleri koyulaştırmak için kullanılan mukus salgılar. Flobbers'ın en sevdiği yemek salatadır, ancak diğer bitkisel yiyecekleri de reddetmezler.

Kimera (Kimera)

Sınıflandırma A.M.: XXXXX.

Kimeralar aslan başlı, keçi gövdeli ve ejderha kuyruklu nadir bir Yunan canavarı türüne aittir. Kötü niyetli ve kana susamış kimeralar çok tehlikelidir. Bir kimeranın öldürüldüğüne dair bilinen tek bir vaka var, ancak mücadeleden bitkin düşen talihsiz büyücü, kısa süre sonra kanatlı atından düşerek öldü (aşağıya bakın). Kimera yumurtaları A Sınıfı olarak sınıflandırılır: "Satışa tabi olmayan ürünler." (HAGRID'İN YAKINDA ONLARI ELİNDE OLACAĞI DEMEKTİR)

Çöp torbası

Sınıflandırma M.M.: XXX Squishy bataklıklarda yaşayan bir yaratıktır. Avrupa ve Güney Amerika'da yaşıyor. Susturucu hareketsizken kuru bir tahta parçasına benziyor ancak daha yakından incelendiğinde nervürlü pençeleri ve çok keskin dişleri görülüyor. Yumuşacık güve genellikle bataklık alanlarda hareket eder ve esas olarak küçük memelilerle beslenir. Isırıkları kişinin ayak bileklerinde büyük yaralar bırakır. Ve yine de squishy'nin en sevdiği yemek Mandrake'dir. Adamotu yetiştiricilerinin en iyi bitkilerini tepelerinden kaldırdıkları ve altında ezilmiş bir yığın keşfettikleri bilinen durumlar vardır. Bu, squishilerin çalışmasının sonucuydu.

Horklump

M.M. Sınıflandırması: X Horklumplar İskandinavya'dan geldi, ancak artık Kuzey Avrupa'da yaygın. Seyrek, sert, siyah kıllarla kaplı etli pembemsi mantarlara benzerler. İnanılmaz bir hızla üreyen horkluplar, sıradan bir bahçeyi birkaç gün içinde dolduruyor. En sevdikleri yiyecek olan solucanları bulmak için güçlü dokunaçlarını toprağın köklerinden daha derine kadar uzatırlar. Horklumplar cücelerin en sevdiği lezzettir ve görünüşe göre başka hiçbir ekolojik niş işgal etmemektedir.

İmp

Sınıflandırma M.M.: XX Şeytan yalnızca Büyük Britanya ve İrlanda'da bulunur. Bazen bir elf ile karıştırılır. Aynı boydadırlar (altı ila sekiz inç arasındadır), ancak elflerden farklı olarak imp uçamaz ve renkleri o kadar parlak değildir (en yaygın impler koyu kahverengi veya siyahtır). Bununla birlikte, her ikisi de düz şakalara olan tutkularıyla ayırt ediliyor. Şeytanın en sevdiği yaşam alanları bataklıklar ve bataklıklardır; şeytan genellikle nehir kıyısında bulunur ve burada hiçbir şeyden haberi olmayan kurbanlarını iterek ve çelme takarak eğlenir. İmpler küçük böceklerle beslenirler ve koza yapmasalar da yavru yetiştirme açısından perilere benzerler; yavruları tamamen oluşmuş, yaklaşık bir inç boyunda doğarlar.

Chizpurfle

Sınıflandırma M.M.: XX.

Sınıflandırma M. M.: XXX (VE SOYADINIZ LOCKHART İSE XXXXXXX) Elfler çoğu zaman İngiltere'de, Cornwall'da bulunabilir. Bu yaramaz elektrik mavisi yaratıkların boyu yirmi santim kadar büyüyebilir ve her türlü haylazlığa ve şakaya olan tutkularıyla tanınırlar. Kanatları olmamasına rağmen uçabilirler; elflerin dikkatsiz insanları yakalayıp yüksek binaların çatılarına ve ağaç tepelerine taşıdığı bilinen durumlar vardır. Elfler, yalnızca diğer elflerin anlayabileceği tiz mırıltılar çıkarır. Onlar canlıdır.

Brightcrawler (Streetler)

Sınıflandırma M.M.: XXX Brightcrawler, her saat başı renk değiştiren ve arkasında o kadar zehirli bir iz bırakan dev bir salyangozdur ki, parlak sürüngenlerin üzerinde süründüğü tüm bitki örtüsünü yiyip yok eder. Brightcreep bazı Afrika ülkelerine özgüdür, ancak Avrupa, Asya ve Amerika'daki büyücüler tarafından başarıyla yetiştirilmiştir. Sürekli değişen renk değişimlerinden hoşlananlar, renkli sarmaşıkları evcil hayvan olarak besler; zehri Horklump'u öldürdüğü bilinen birkaç maddeden biridir.

, Dizinler

En Taze! Bugünün kitap makbuzları

• Denetimli serbestlik
  Patrick Laura
  Aşk Romanları, Kısa Aşk Romanları
  

  Beth Manson, gençliğinde Dunk Hummel'e aşıktı ama bunun farkında değildi. Bir milyonerin oğlu, yakışıklı, tamamen farklı şirketlerdeydi. On dört yıl sonra Beth, sevimli bir gençten çocukluk hobisini unutmuş başarılı bir iş kadınına dönüştü. Ancak kaderden kaçamazsınız demeleri boşuna değil. Şartlar gereği memleketine dönmek zorunda kalan Beth, bir süre sonra neredeyse unutulmuş gençlik aşkının kalbinde hala canlı olduğunu fark etti...

• Greta ve Goblin Kralı
  Jacobs Chloe
  Aşk romanları, Aşk-fantastik romanlar
  

  Dört yıl önce kardeşini bir cadının ateşinden kurtarmaya çalışan Greta, tek başına kaldı ve bir kapıdan Milena'ya düştü; insanların düşman olduğu ve her ork, gulyabani ve goblinin, kendisini şeytani güçlerle ortaya çıkaran karanlık bir yanının olduğu tehlikeli bir dünya. tutulmanın başlangıcı. Greta hayatta kalabilmek için insanlığını gizler ve ödül avcısı olarak işe başlar ve işinde iyidir. O kadar iyidir ki, Milena'nın hayallerini işgal eden ve kaçma arzusunu zayıflatan genç goblin kralı gizemli baştan çıkarıcı Isaac'in dikkatini çekmiştir. Ancak Milena'dan çıkmak isteyen tek kişi Greta değil. Kadim bir kötülük, kendisinin portalın anahtarı olduğunu biliyor ve sadece birkaç gün uzaklıktaki bir sonraki tutulma sırasında, Isaac dahil dünyadaki her kana susamış yaratık onun peşinde. Greta başarısız olursa o ve Milena'nın kayıp çocukları ölecek. Eğer başarılı olursa, bundan sonra hiçbir dünya güvende olmayacak...

• Koleksiyon "Seçilmiş Romanlar". Kitaplar 1-17
  Van Vogt Alfred Elton
  Bilim Kurgu, Fantazi, Bilim Kurgu
  

  Bu yazarın Alfred Van Vogt koleksiyonu, onun hiçbir döngüsünde yer almayan dağınık bilim kurgu romanlarından oluşuyor. Bu Amerikan bilim kurgu klasiğinin eserinde şu ya da bu şekilde değinmeyeceği bir konu bulmak zor: diğer yaşam biçimleri, zamanın labirentleri, yıldızlararası mesafelerde baş döndürücü maceralar, "süpermen" ve "süper bilgi", Galaksilerarası İmparatorluğun çalkantılı yaşamı, hikayenin kahramanı olarak Tanrı, evrenin birçok sorununun en ilginç yorumu, toplumun evrimi, dünyaya ilişkin belirli bilimler veya bilgi sistemleri. Bir sanatçı olarak, büyük ve küçük formlar yazma teknolojisine mükemmel bir şekilde hakimdir ve karakterlerin çevresini veya duygusal deneyimlerini anlatmak yerine her zaman eyleme odaklanır.

  1. Alfred Elton Van Vogt: İncil Ptah

  2. Alfred Elton Van Vogt: Geleceğin Parıltısı (Çeviri: Vladimir Marchenko)

  3. Alfred Van Vogt: Ve sonsuz savaş...

  4. Alfred Elton Van Vogt: Ebedi Ev (Çeviri: Yu Semenyçev)

  5. Alfred Van Vogt: Zamanın Efendileri (Çeviri: V. Antonov)

  6. Alfred Van Vogt: Canavar

  7. Alfred Van Vogt: Galaksi M-33

  8. Alfred Elton Van Vogt: Savaşta coşku vardır... (Çeviri: A Shatalov)

  9. Alfred Van Vogt: Ve sonsuz savaş...

  10. Vogt Alfred Wang: Zihin için kafes

  11. Alfred Elton Van Vogt: Haydut Gemi (Çeviri: Irina Oganesova, Vladimir Goldich)

  12. Alfred Elton Van Vogt: Uzay Tazısıyla Yolculuk (Çeviri: Ivan Loginov)

  13. Alfred Elton Van Vogt: Sonsuzluk Evi (Çeviri: N Borisov)

  14. Alfred Elton Van Vogt: Geleceği Arayış

  15. Alfred Van Vogt: Slan

  16. Alfred Elton Van Vogt: Evrenin Yaratıcısı

  17. Alfred Elton Van Vogt: Diamondiana Üzerindeki Karanlık

  18. Alfred Elton Van Vogt: Binlerce İsmin Adamı

  19. Alfred Elton Van Vogt: İpekler (Çeviri: Yu Semenyçev)

  
  

• Anahtar
  Zabelin Maxim
  Bilim kurgu, Sosyal-psikolojik kurgu
  

  Aniden tek oğlunu kaybeden ana karakterin kaderi hakkında heyecan verici bir hikaye.

  Bir gün çocuk... ortadan kayboldu. Başkalarının anısına ondan söz edilmesinin yanı sıra.

  Yeni benliğini keşfeden Ivan Klyuchevoy, aynada başarılı bir gazeteciyi, kaderin sevgilisi ve kadınların gözdesi, artık hayatta tamamen farklı önceliklere sahip olduğunu görüyor. Neredeyse hiç başarı şansı olmamasına rağmen, kendisi için gerçekten değerli olanı geri getirmeye çalışıyor.

  Anahtar Kişi geçmişteki ve şimdi olan arasında bir seçim yapabilecek mi? Felsefi mistik bir dramanın cevabı çok tahmin edilemez olabilir...

• Korkunç İvan
  Platonov Sergey Fedoroviç
  Bilim, Eğitim, Tarih, Kurgusal Olmayan Yazılar, Biyografiler ve Anılar
  

  “Korkunç İvan” - seçkin Rus tarihçi Sergei Fedorovich Platonov'un (1860–1933) notları.

  Korkunç İvan döneminde yaşanan sıkıntılı dönemler, o döneme ilişkin detaylı bir çalışma yapmayı neredeyse imkansız hale getiriyor, ancak tarihçilerin elindeki bilgilere göre Korkunç İvan figürünün, Tüm Rus çarları arasında en tartışmalı olanı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, favorilerini destekliyordu, düşmanlarına karşı ise hoşgörüsüzdü ve savaş, hayatının ana ilgi alanlarından biriydi...

"Hafta"yı ayarlayın - en iyi yeni ürünler - haftanın liderleri!

• Zümrüt Taht'tan Biri Seçildi
  Minaeva Anna
  Aşk romanları, Aşk-fantastik romanlar,
  

  Anladım, anladım. Ve başka bir dünyaya da! Kendisine Koruyucu diyen büyücü, cadıyı benim öldürdüğümde ısrar ediyor. Bana yardım edebilecek kişi. Masumiyetinizi kanıtlamak o kadar da kötü değil; eve dönüş bileti almak daha zordur. Ama kime güvenmeli? İlk karşılaştığımızda neredeyse beni öldürecek olan koruyucuyu mu, yoksa davranışları beni şaşırtan kralı mı?

• Onun dayanılmaz cadısı
  Gordova Valentina
  Aşk romanları, Aşk-fantastik romanlar,
  

  Eğer kız kardeşinin başı beladaysa, kendi başının çaresine bakmasına izin verilemez!

  Basit manipülasyonlarla kendinizi onun yerinde bulursanız pes etmemelisiniz!

  Nişanlısının düğünü iptal etmesi için sadece bir ayınız varsa, bunu akıllıca kullanın!

  Ve ikisi de.

  
  

  Bu kitap hakkında bilmeniz gereken her şey: "Birdenbire, birdenbire ortaya çıktım, bununla ilgilenin."

  
  

  Majesteleri ve cadısından rektör hakkında vaat edilen hikaye :)

  Bağımsız hikaye

  
  

  Çılgın kapak için sevgili Gabriella Ricci'ye teşekkürler.

  
  

  herkesi seviyorum

, Referans kitapları , Dizinler

En Taze! Bugünün kitap makbuzları

• 

  Koleksiyon "Seçilmiş Romanlar". Kitaplar 1-17
  Van Vogt Alfred Elton
  Bilim Kurgu, Fantazi, Bilim Kurgu
  

  Bu yazarın Alfred Van Vogt koleksiyonu, onun hiçbir döngüsünde yer almayan dağınık bilim kurgu romanlarından oluşuyor. Bu Amerikan bilim kurgu klasiğinin eserinde şu ya da bu şekilde değinmeyeceği bir konu bulmak zor: diğer yaşam biçimleri, zamanın labirentleri, yıldızlararası mesafelerde baş döndürücü maceralar, "süpermen" ve "süper bilgi", Galaksilerarası İmparatorluğun çalkantılı yaşamı, hikayenin kahramanı olarak Tanrı, evrenin birçok sorununun en ilginç yorumu, toplumun evrimi, dünyaya ilişkin belirli bilimler veya bilgi sistemleri. Bir sanatçı olarak, büyük ve küçük formlar yazma teknolojisine mükemmel bir şekilde hakimdir ve karakterlerin çevresini veya duygusal deneyimlerini anlatmak yerine her zaman eyleme odaklanır.

  1. Alfred Elton Van Vogt: İncil Ptah

  2. Alfred Elton Van Vogt: Geleceğin Parıltısı (Çeviri: Vladimir Marchenko)

  3. Alfred Van Vogt: Ve sonsuz savaş...

  4. Alfred Elton Van Vogt: Ebedi Ev (Çeviri: Yu Semenyçev)

  5. Alfred Van Vogt: Zamanın Efendileri (Çeviri: V. Antonov)

  6. Alfred Van Vogt: Canavar

  7. Alfred Van Vogt: Galaksi M-33

  8. Alfred Elton Van Vogt: Savaşta coşku vardır... (Çeviri: A Shatalov)

  9. Alfred Van Vogt: Ve sonsuz savaş...

  10. Vogt Alfred Wang: Zihin için kafes

  11. Alfred Elton Van Vogt: Haydut Gemi (Çeviri: Irina Oganesova, Vladimir Goldich)

  12. Alfred Elton Van Vogt: Uzay Tazısıyla Yolculuk (Çeviri: Ivan Loginov)

  13. Alfred Elton Van Vogt: Sonsuzluk Evi (Çeviri: N Borisov)

  14. Alfred Elton Van Vogt: Geleceği Arayış

  15. Alfred Van Vogt: Slan

  16. Alfred Elton Van Vogt: Evrenin Yaratıcısı

  17. Alfred Elton Van Vogt: Diamondiana Üzerindeki Karanlık

  18. Alfred Elton Van Vogt: Binlerce İsmin Adamı

  19. Alfred Elton Van Vogt: İpekler (Çeviri: Yu Semenyçev)

  
  

• 
• 
  

  Anahtar
  Zabelin Maxim
  Bilim kurgu, Sosyal-psikolojik kurgu
  

  Aniden tek oğlunu kaybeden ana karakterin kaderi hakkında heyecan verici bir hikaye.

  Bir gün çocuk... ortadan kayboldu. Başkalarının anısına ondan söz edilmesinin yanı sıra.

  Yeni benliğini keşfeden Ivan Klyuchevoy, aynada başarılı bir gazeteciyi, kaderin sevgilisi ve kadınların gözdesi, artık hayatta tamamen farklı önceliklere sahip olduğunu görüyor. Neredeyse hiç başarı şansı olmamasına rağmen, kendisi için gerçekten değerli olanı geri getirmeye çalışıyor.

  Anahtar Kişi geçmişteki ve şimdi olan arasında bir seçim yapabilecek mi? Felsefi mistik bir dramanın cevabı çok tahmin edilemez olabilir...

• 

  Korkunç İvan
  Platonov Sergey Fedoroviç
  Bilim, Eğitim, Tarih, Kurgusal Olmayan Yazılar, Biyografiler ve Anılar
  

  “Korkunç İvan” - seçkin Rus tarihçi Sergei Fedorovich Platonov'un (1860–1933) notları.

  Korkunç İvan döneminde yaşanan sıkıntılı dönemler, o döneme ilişkin detaylı bir çalışma yapmayı neredeyse imkansız hale getiriyor, ancak tarihçilerin elindeki bilgilere göre Korkunç İvan figürünün, Tüm Rus çarları arasında en tartışmalı olanı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, favorilerini destekliyordu, düşmanlarına karşı ise hoşgörüsüzdü ve savaş, hayatının ana ilgi alanlarından biriydi...

• 

  Eski bir elf masalı
  Fres Constantin
  Bilim Kurgu, Fantazi
  

  Bir zamanlar insanlar ve Elfler barış içinde yaşadılar ama sonra bu dünya yok edildi, halklar kavga etti ve yıllar, on yıllar ve hatta yüzyıllar boyunca düşmanlık yaşandı. İnsanlar ve Elfler birbirlerinden nefret ederler ve aralarında nadiren aşk doğar. Ve bu tür birlikteliklerden doğan melezlerin vay haline, onların kaderi kıskanılacak gibi değil...

• 

  ayrılık saati
  Mihaylov Oleg Nikolayeviç
  Düzyazı, Sovyet klasik düzyazı
  

  “Strict Talent”, “Suvorov”, “Derzhavin” kitaplarının yazarı ve süreli yayınlarda çok sayıda yer alan ünlü eleştirmen ve edebiyat eleştirmeni Oleg Mihaylov'un düzyazı koleksiyonunda, koleksiyona yer veren “Ayrılık Saati” romanı da yer alıyor. adı ve birkaç kısa öyküsü. Genç çağdaşımızın ahlaki arayışı koleksiyonun ana temasını oluşturuyor.

"Hafta"yı ayarlayın - en iyi yeni ürünler - haftanın liderleri!

• 

  Zümrüt Taht'tan Biri Seçildi
  Minaeva Anna
  Aşk romanları, Aşk-fantastik romanlar,
  

  Anladım, anladım. Ve başka bir dünyaya da! Kendisine Koruyucu diyen büyücü, cadıyı benim öldürdüğümde ısrar ediyor. Bana yardım edebilecek kişi. Masumiyetinizi kanıtlamak o kadar da kötü değil; eve dönüş bileti almak daha zordur. Ama kime güvenmeli? İlk karşılaştığımızda neredeyse beni öldürecek olan koruyucuyu mu, yoksa davranışları beni şaşırtan kralı mı?

• 

  Onun dayanılmaz cadısı
  Gordova Valentina
  Aşk romanları, Aşk-fantastik romanlar,
  

  Eğer kız kardeşinin başı beladaysa, kendi başının çaresine bakmasına izin verilemez!

  Basit manipülasyonlarla kendinizi onun yerinde bulursanız pes etmemelisiniz!

  Nişanlısının düğünü iptal etmesi için sadece bir ayınız varsa, bunu akıllıca kullanın!

  Ve ikisi de.

  
  

  Bu kitap hakkında bilmeniz gereken her şey: "Birdenbire, birdenbire ortaya çıktım, bununla ilgilenin."

  
  

  Majesteleri ve cadısından rektör hakkında vaat edilen hikaye :)

  Bağımsız hikaye

  
  

  Çılgın kapak için sevgili Gabriella Ricci'ye teşekkürler.

  
  

  herkesi seviyorum

•