Rusçaya çeviriden kaçış. Kaçmak

  1. isim
    1. kaçmak; kaçmak; mecazi olarak kaçış

      Kullanım örnekleri

        çabalamanın faydası yoktu kaçmak: Onu ateşe atabilirdi ama yeterince aklı başında değildi.

        Kaçmanın bir faydası yoktu; notu ateşe atabilirdi ama aklı başında değildi.

        Eşler ve kızları. Elizabeth Gaskell, sayfa 55
      1. Ripley Caddesi'nde kimse yoktu; köy sönmüş gibiydi, sadece iki veya üç pencerede ışık görülebiliyordu. Pyrford'a giden yolun dönemecinde neredeyse arkası bana dönük insanlarla karşılaşıyordum.

        Dünyalar Savaşı. H.G. Wells, sayfa 37
      2. kaçmak artık tanışıyoruz."

    2. kurtuluş; kurtuluş;
      tehlikeyi zar zor atlatmak için saç boyu kaçış mesafesine sahip olmak, saç kılı yakınında olmak (smth.)

      Kullanım örnekleri

      1. Aslında cesaretim o kadar yükselmeye başlamıştı ki, bu işin sonunun ne olacağına dair kendime birkaç cesur düşünceye izin verdim ve bu işi uzun süre devam ettirebileceğimi kesinlikle görsem de, nihai bir sonuca dair hiçbir umut görmüyordum. kaçmak.

        Biraz daha cesaretlendim ve hatta oyunumuzun nasıl biteceğini düşünmeye başladım. "Elbette" diye düşündüm, "Uzun süre dayanabilirim ama er ya da geç yine de işimi bitirecek..."

        Hazine Adası. Robert Louis Stevenson, sayfa 141
      2. sızıntı, akıntı (kan vb.)
      3. sızıntı (gaz, buhar vb.); serbest bırakma (gaz, buhar)

        Kullanım örnekleri

        1. Dışarıdan ara sıra bir gece kuşunun çığlığı duyuluyordu ve bir keresinde penceremizin önünde çitanın gerçekten özgür olduğunu söyleyen uzun, kedi benzeri bir sızlanma duyuluyordu. Uzaklardan, her çeyrek saatte bir çalan kilise saatinin derin tonlarını duyabiliyorduk. Bu çeyreklikler ne kadar uzun görünüyordu! On iki vurdu, bir, iki ve üç ve biz hâlâ sessizce oturup ne olacağını bekliyorduk. Aniden vantilatör yönünde bir ışığın anlık parıltısı belirdi ve bu ışık hemen kayboldu, ancak yerini güçlü bir yanan yağ ve ısıtılmış metal kokusu aldı. Yan odada birisi kara fener yakmıştı. Hafif bir hareket sesi duydum ve koku daha da güçlense de her şey yeniden sessizliğe büründü. Yarım saat boyunca kulaklarım sızlayarak oturdum. Sonra birdenbire başka bir ses duyuldu; çok hafif, rahatlatıcı bir ses, sanki küçük bir buhar jeti gibi. kaçış sürekli olarak bir su ısıtıcısından. Bunu duyduğumuz anda Holmes yataktan fırladı, bir kibrit çaktı ve bastonuyla zilin çalmasına öfkeyle saldırdı.

          Aniden fanın yanında bir ışık parladı ve hemen kayboldu, ancak hemen güçlü bir yanık yağ ve sıcak metal kokusu hissettik. Yan odadan biri gizli bir feneri yaktı. Bir şeyin hareket ettiğini duydum, sonra her şey sustu ve sadece koku daha da güçlendi. Yarım saat oturdum, karanlığa yoğun bir şekilde baktım. Aniden, sanki bir kazandan ince bir buhar akışı çıkıyormuş gibi, hafif ve sessiz yeni bir ses duyuldu. Aynı anda Holmes yataktan fırladı, bir kibrit çaktı ve öfkeyle bastonuyla kabloya saldırdı.

          Sherlock Holmes'un Maceraları. Alacalı şerit. Arthur Conan Doyle, sayfa 22
      4. teknik; teknoloji- çıkış
      5. kaçmak
      6. kurtarmak;
        kaçış merdiveni
        kaçış yolu geri çekilmek için yol;
        kaçış kapısı a> iniş kapağı; b> uzaya erişim için kapak (bir uzay aracında);
        kaçış hızı ikinci kaçış hızı
    3. fiil
      1. kaçış, kaçış (hapsetmekten, esaretten)

        Kullanım örnekleri

        1. Bakın, nasıl Rusça konuşuyor." Şair konuşurken, yabancının konuşmadığından emin olmak için yan tarafa bakıyordu. kaçmak. "Hadi gidip onu tutuklayalım, yoksa kaçacak..."

          Rusça nasıl konuştuğunu duyuyorsunuz," dedi şair ve bilinmeyen kişinin kaçmadığından emin olmak için yan gözle baktı, "hadi gidelim, onu tutuklayacağız, yoksa gider...

          Usta ve Margarita. Mihail Bulgakov, sayfa 11
        2. "Gerçekten! Üç asker, buna benzer bir şey ama onlar da kaçmak henüz sen."

          "Tabii ki! Üç asker! Görünüşe göre senden kaçacaklar."

          Şeytan ve büyükannesi. Grimm Kardeşler, sayfa 3
        3. 451 derece Fahrenheit. Ray Bradbury, sayfa 59
      2. (tehlikeden) kaçınmak, kaçmak; kurtulmak; kurtulmak;
        cezadan kaçmak

        Kullanım örnekleri

        1. Kralın oğlu kederden baygındı ve acı içinde kuleden atladı: kaçtı can verdi ama üzerine düştüğü dikenler gözlerini kör etti.

          Prens öyle bir acıya kapıldı ki, çaresizlik içinde kendini kuleden attı: Ölene kadar öldürülmedi, ancak içine düştüğü dikenli çalı gözlerini oydu.

          Rapunzel. Grimm Kardeşler, sayfa 4
        2. Bu çok şanssız; ama aslında ziyaretin parasını ödediğim için yapamayız kaçmak artık tanışıyoruz."

          Ne ayıp! Ama onu ziyaret ettiğimden beri onunla tanışmaktan kaçınmanın o kadar kolay olmayacağından korkuyorum.

          Gurur ve Önyargı. Jane Austen, sayfa 4
        3. Başkan Ford kaçtı bugün olası bir suikast.

          Başkan Ford, bir terör saldırısının kurbanı olma ihtimalinden kaçındı...

          "Forrest Gump (1994/06/22)" filminin altyazıları, sayfa 27
      3. çekip gitmek, bağlantıyı kesmek, geri çekilmek, kendi içine çekilmek
      4. sızıntı; uçucu hale getirmek

        Kullanım örnekleri

        1. Duman ve alev sütunları kaçtı kraterden; yere bir cüruf yağmuru düştü; ancak yanardağın ağzından hiçbir lav akıntısı patlamadı, bu da volkanik maddenin henüz merkezi şaftın üst deliği seviyesine ulaşmadığını kanıtlıyordu.

          Kraterden duman ve alevler yükseldi; küçük taşlar dolu halinde yere düştü ancak kraterin ağzından lav akmıyordu ve bu da volkanik maddelerin henüz üst açıklığa yükselmediğini kanıtlıyordu.

İngilizce-Rusça çeviri ESCAPE

transkripsiyon, transkripsiyon: [ɪsˈkeɪp]

1) a) kaçış; bir kaçış yapmak için kaçış, bir kaçış organize etmek ≈ bir kaçışı engellemek için bir kaçış organize etmek, bir kaçışı engellemek ≈ bir kaçışı sekteye uğratmak hapishaneden kaçış ≈ hapishaneden kaçış b) transfer. Gerçeklikten kaçış Ama benim için televizyon bir kaçış. ≈ Ama benim için TV bir çıkış noktasıdır. savaş zamanının iç karartıcı gerçeklerinden bir kaçış ≈ savaş zamanının iç karartıcı gerçekliğinden kaçış

2) Kurtuluş, Kurtuluş Duyduğuma göre köprüde çok dar bir kaçış varmış. ≈ Köprüdeki hayatını zar zor kurtardığını duydum.

3) akış, akıntı (kan vb.); sızıntı (gaz, buhar vb.)

4) teknoloji. çıkış

5) yabani olarak yetiştirilen bitki

6) Amerikalı kaçak Syn: kaçak

1) a) kaçmak, kaçmak (dan; to) Dün gece iki suçlu hapishaneden kaçtı. ≈ Dün iki mahkum cezaevinden kaçtı. Gençler genellikle ebeveynlerinden kaçmak isterler. ≈ Gençler sıklıkla ebeveynlerinden kaçmak isterler. Evli komşumuzun sevgilisinin yanına kaçtığını duydum. ≈ Evli komşumuzun sevgilisine kaçtığını duydum? Syn: kaçmak, kaçmak Ant: kalmak b) gerçeklikten kaçmak, bağlantıyı kesmek

2) kaçınmak (ceza, tehlike vb.), kaçmak; Aşırı sağcıların ofisine ateş açması sonucu kıl payı kurtuldu. Aşırı sağcılar ofisine ateş açınca canını zar zor kurtardı. Şüphelerden kaçmış gibi görünüyor. - Görünüşe göre şüphelerden kurtulmuş. Sin: kaçının

3) buharlaşmak, sızmak

4) kaçın, adı aklımdan çıkmayan bir aktörden kaçının ≈ ismi aklımdan fırlayan aktör, önemi daha önce gözümden kaçmış olan gerçek ≈ önemi daha önce gözümden kaçan gerçek. dikkat . “Onların dikkatinden kaçamayacak kadar dikkat çekiciydi.

5) kaçış (birinin dudaklarından, birinden) Dudaklarından hiçbir nezaket sözü çıkmadı. - Dudaklarından tek bir kelime çıkmadı.

6) çıldırmak (bir bitki hakkında)

3. sıfat kurtarma kaçış edebiyatı ≈ sizi gerçek hayattan uzaklaştıran edebiyat; Rahatlamanıza, dikkatinizin dağılmasına izin veren edebiyat kaçış maddesi ≈ bir sözleşmede varsayılan bir yükümlülüğün reddedilmesini öngören bir madde kaçış merdiveni ≈ kurtarma merdiveni kaçış yolu ≈ geri çekilme yolu

kaçmak, kaçmak - birinin * başarılı olmasını sağlamak - birinin * arka kapıdan geçmesini sağlamak arka kapıdan kaçmak - bir * esaretten esaretten kaçmak - aramak * sıcaktan kaçmaya çalışmak hayattan ısı kaçışı, kapanma (kendi içinde) - * edebiyat, * kaçış edebiyatı edebiyatı, hayatın ana sorunlarından uzaklaşan edebiyat (dedektif, eğlenceli) kurtuluş, kurtuluş - kaderin olmadığı kıyamet kaçamazsınız - ikilemden hayır * bulamamak zor bir durumdan çıkış yolu bulamamak - dar * bir tehlikeden zar zor kaçmak, ölümün eşiğinde olmak (gaz, buhar) sızıntı (ilaç) deşarjı, çıkış - *kan kanaması salınımı (gaz, buhar) (teknik) çıkış yabani ekili bitki sarsıntısı (kavga) halıdan kaçar (kavga) (hidroloji) deşarj, bir kanal üzerinde dolusavak - * kanal kanalizasyon (fiziksel) salınımı, uçuş (partiküller) (yasal) mahkum, kaçan geçiş çıkışı - * kod kontrol kodu - * kaçış için anahtar çıkış anahtarı (sonuçtan); kaçmak, kaçmak (hapishaneden) - zulümden kaçmak için * peşinde koşmak - ayrılmak için dağlara saklandığı dağlara gitti, bağlantıyı kesmek - günlük yaşamdan * kaçınmak için günlük yaşamdan kaçmak (tehlike) ; kaçmak, kurtulmak - * bir darbeden bir darbeden kaçınmak - - * gözlemden kaçınmak için gözlem - cezadan kaçınmak için * cezaya; cezasız kalacak - az önce öldürülüyordu neredeyse öldürülüyordu - canlarını zar zor kurtardılar bundan zar zor kurtuldular - bütün çocuklar kızamıktı çocukların hiçbiri kızamık olmadı - korkudan korkudan kaçtı - izlenimi... kendimizi bu izlenimden ayıramayız (anlam hakkında) - demek istediğin benim anlamıyorum (neye varmak istediğini) - ayrıntılar * aklımdan ayrıntılar çıktı hafızamdan - adı *benim adını hatırlayamıyorum kaçış (kelimeler hakkında, inilti) - bir çığlık *d ona bir çığlık attı - tek kelime *d dudaklarından o tek kelime etmedi (özel) ortadan kayboldu; sızıntı - gaz kaçıyor, serbest bırakılacak bir gaz sızıntısı var (fiziksel), dışarı uçacak (bir parçacık hakkında)

kaçmak; kaçmak; trans. gerçeklikten kaçış ~ gözaltından kaçış ~ gözaltından kaçış ~ kaçış, kaçış (hapsetmeden, esaretten) ~ gözaltından kaçış ~ bunlar. çıkış ~ dışarı çıkmak (inleme vb. hakkında) ~ dışarı çıkmak ~ sızıntı yapmak; buharlaşın ~ kaçan mahkum ~ kurtuluş; kurtuluş; tehlikeden zar zor kaçınmak için saç genişliğinde bir kaçışa sahip olmak, bir kıl genişliği içinde olmak (smth.) ~ kaçınmak (tehlikeden), kaçmak için; kurtulmak; kurtulmak; cezadan kaçmak cezadan kaçmak ~ akmak, akmak (kan vb.) ~ hukuka aykırı olarak gözaltından salıverme ~ hukuka aykırı olarak nezaretten salıverme ~ hukuka aykırı olarak nezaretten salıverme ~ yabani olarak yetiştirilen bitki ~ cezasız kalma~ thu. iptal ~ geçiş ~ kayıp ~ değişim ~ kaçış ~ zarar görmeden kaçış ~ sızıntı (gaz, buhar vb.); (gazın, buharın) salınması ~ ayrılmak ~ ayrılmak, bağlantıyı kesmek, uzaklaşmak, kendi içine çekilmek scape: scape dudaklar. = kaçış

~ kapak iniş kapağı ~ uzaya çıkmak için kapak kapağı (bir uzay gemisinde)

~attr. kurtarmak; kaçış merdiveni kaçış yolu

~ kaçınmak (tehlike), kaçmak; kurtulmak; kurtulmak; cezadan kaçmak

~attr. kurtarmak; kaçış merdiveni kaçış rotası rotadan kaçış rotasına: kaçış ~ kaçış rotası

~ hız ikinci kaçış hızı

~ kurtuluş; kurtuluş; tehlikeyi zar zor atlatmak için saç boyu kaçış mesafesine sahip olmak, saç kılı yakınında olmak (smth.)

~ kayıp git; demek istediğin nokta gözümden kaçıyor, düşünceni anlayamıyorum; adı hafızamdan kaçmıştı, adını hatırlayamıyorum; senden hiçbir şey kaçamaz! her şeyi farkediyorsun!

kilitleme ~ per. engelleme ile geçiş

kilitsiz ~ per. engellemeden geçiş

~ kayıp git; demek istediğin nokta gözümden kaçıyor, düşünceni anlayamıyorum; adı hafızamdan kaçmıştı, adını hatırlayamıyorum; senden hiçbir şey kaçamaz! her şeyi farkediyorsun!

~ kayıp git; demek istediğin nokta gözümden kaçıyor, düşünceni anlayamıyorum; adı hafızamdan kaçmıştı, adını hatırlayamıyorum; senden hiçbir şey kaçamaz! her şeyi farkediyorsun!

Yeni büyük İngilizce-Rusça sözlük. Yeni büyük İngilizce-Rusça sözlük. 2011

  • İngilizce-Rusça sözlükler
  • Yeni büyük İngilizce-Rusça sözlük

ESCAPE kelimesinin daha fazla anlamı ve İngilizce-Rusça sözlüklerde İngilizce'den Rusça'ya ve Rusça-İngilizce sözlüklerde Rusça'dan İngilizce'ye çevirisi.

Bu kelimenin daha fazla anlamı ve “ESCAPE” kelimesinin sözlüklerdeki İngilizce-Rusça, Rusça-İngilizce çevirileri.

  • ESCAPE - I. ə̇ˈskāp, eˈ- fiil (-ed/-ing/-s) Etimoloji: Orta Çağ İngilizcesi kaçış, ascapen, Eski Kuzey Fransızcadan kaçış, ascapen, from (varsayılan) …
    Webster'ın Yeni Uluslararası İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ — (n.) Tehlikeden kaçma, zarardan kaçınma veya ihbardan kaçınma eylemi; yaralanma veya herhangi bir kötülükten kurtulma; ...
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ — — kaçınılabilir, adj. - kaçamayan, sıfat - kaçak, n. - kaçarak, zarf /i skyp"/ , v. ...
    Random House Webster'ın Kısaltılmamış İngilizce Sözlüğü
  • ESCAPE - I. is-ˈkāp, es-, lehçesi iks-ˈkāp fiili (es·caped; es·cap·ing) Etimoloji: Orta İngilizce, İngiliz-Fransızcadan kaçışçı, eschaper, Vulgar'dan …
    Merriam-Webster'ın Üniversite İngilizcesi sözlüğü
  • KAÇIŞ - isim sally. 2. isimden kaçış. 3. buhar veya sıvı gibi sızıntı veya dışarı akıştan kaçış. ...
    Webster İngilizce kelime hazinesi
  • ESCAPE-vb es.caped; es.cap.ing kaçış (sb/sth'den) uzaklaşmak için …
    Oxford İleri Düzey Öğrenci İngilizcesi Sözlüğü
  • ESCAPE - I. es ‧ cape 1 S3 W2 /ɪˈskeɪp/ BrE AmE fiili [ Kelime Ailesi: isim: kaçış, ...
    Longman Çağdaş İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - v. & N. --v. 1 giriş. (çoğunlukla takip eder) bir yerin kısıtlamasından veya kontrolünden kurtulmak, …
    İngilizce Temel Konuşma Sözlüğü
  • KAÇIŞ - v. & N. v. 1 giriş. (çoğunlukla takip eder) bir yerin kısıtlamasından veya kontrolünden kurtulmak, …
    Muhtasar Oxford İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - v. & N. --v. 1.giriş. (çoğunlukla takip eder) bir yerin kısıtlamasından veya kontrolünden kurtulmak, …
    Oxford İngilizce kelime hazinesi
  • ESCAPE — (kaçar, kaçar, kaçar) Sıklık: Kelime İngilizce'de en yaygın 1500 kelimeden biridir. 1. Eğer...
    Collins COBUILD İleri Düzey Öğrenciler için İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ — I. fiil DİĞER GİRİŞLERDEN KOLEKSİYONLAR sb/sb'nin dudaklarından bir çığlık kaçtı ▪ Adam büzülürken dudaklarından bir çığlık kaçtı...
    Longman DOCE5 Ekstralar İngilizce kelime hazinesi
  • KAÇIŞ — Kaçışını bir motosikletin arkasında yaptı (= Kaçtı). [C]Küçük bir kaçışları vardı (= yalnızca ...
    Cambridge İngilizce kelime hazinesi
  • KAÇMAK
    Oxford Eşdizimler İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - DİZİN: 1. Tehlikede olduğunuz bir yerden kaçmak 2. Bir hapishaneden veya bulunduğunuz yerden kaçmak ...
  • KAÇIN — Bkz. KAÇININ 1, KAÇIN 1,2,3,4, UNUTUN 2, AYRILIN 7, HAYATTA KALIN 1 ◆◆◆ . yapamamak...
    Longman Aktivatör İngilizce kelime bilgisi
  • KAÇIŞ - is. 25B6; hapishaneden kaçtı fiili: KAÇIN/KAÇIN, çıkın, firar edin, kurtulun, mola verin…
    Muhtasar Oxford Thesaurus İngilizce kelime hazinesi
  • KAÇIŞ - 1. isim. 1) a) kaçış; bir kaçış yapmak için kaçmak, bir kaçış organize etmek ≈ bir kaçışı engellemek için bir kaçış organize etmek, ...
    Büyük İngilizce-Rusça Sözlük
  • ESCAPE - kaçış.ogg 1. ıʹskeıpn 1. 1> kaçmak, kaçmak, iyi bir kaçış yapmak - başarılı bir kaçış yapmak ...
    İngilizce-Rusça-İngilizce genel kelime sözlüğü - En iyi sözlüklerin toplanması
  • KAÇIŞ - 1) sızıntı, akış; sızıntı; buharlaşma (gazın) || dışarı akmak; sızıntı; buharlaşır (gaz hakkında) 2) serbest bırakılır (gaz, ...
    Büyük İngilizce-Rusça Politeknik Sözlüğü
  • KAÇIŞ - 1) sızıntı, akış; sızıntı; buharlaşma (gazın) || dışarı akmak; sızıntı; buharlaşır (gaz hakkında) 2) salınır (gaz, sıvı) || serbest bırakılacak (gaz, sıvı hakkında) 3) ...
    Büyük İngilizce-Rusça Politeknik Sözlük - RUSSO
  • ESCAPE - 1.ıʹskeıpn 1. 1> kaçış, kaçmanın iyi bir kaçışını sağlamak - başarılı bir kaçışın gerçekleşmesini sağlamak ...
    Büyük yeni İngilizce-Rusça sözlük
  • KAÇIŞ - 1. isim. 1) a) kaçış; bir kaçış yapmak için kaçmak, bir kaçış organize etmek - bir kaçışı engellemek için bir kaçış organize etmek, ...
    İngilizce-Rusça genel kelimeler sözlüğü
  • KAÇIŞ - 1. isim. 1) a) kaçış; bir kaçış yapmak için kaçmak, bir kaçış düzenlemek - bir kaçışı engellemek için bir kaçış düzenlemek, bir kaçışı engellemek - ...
    İngilizce-Rusça genel kelimeler sözlüğü
  • KAÇIŞ - 1. _n. 1> kaçış; kaçmak; _trans. kaçış 2> kurtuluş; kurtuluş; saç boyu bir kaçışa sahip olmak - zar zor kaçmak...
    Muller'in İngilizce-Rusça Sözlüğü - 24. Baskı
  • KAÇIŞ - 1.n. 1. kaçış; kaçmak; trans. gerçeklikten kaçış 2. kurtuluş; kurtuluş; saç boyu bir kaçışa sahip olmak - zar zor kaçmak...
    Muller'in İngilizce-Rusça Sözlüğü - editör yatağı
  • KAÇIŞ - 1) çıkış; sızıntı; seçim; serbest bırakma 2) dolusavak, çıkış kanalı (bir kanal üzerinde) 3) kolonun genişletilmesi 4) dışarı akış; öne çıkıyor; sızıntı 5) çıkış, valf. buhar kaçışı...
    İngilizce-Rusça inşaat ve yeni inşaat teknolojileri sözlüğü
  • KAÇIŞ - 1. _n. 1> kaçış; kaçmak; _trans. kaçış 2> kurtuluş; kurtuluş; tehlikeden zar zor kaçabilmek için saç genişliğinde bir kaçışa sahip olmak, ...
    Muller'in İngilizce-Rusça Sözlüğü
  • KAÇIŞ - 1) gözaltından kaçış; kaçış | gözaltından kaçış 2) gözaltından yasa dışı tahliye | gözaltından serbest bırakılması yasa dışı 3) izin (zarar görmeden), ...
    İngilizce-Rusça Hukuk Sözlüğü
  • KAÇIŞ - kaçış (-ation, -ada), evitar
    İngilizce dillerarası sözlük
  • KAÇIŞ - Iikay;layas;tumakas
    İngilizce-Visayanca kelime hazinesi
  • ESCAPE - I. fiil (~d; kaçış) Etimoloji: Orta Çağ İngilizcesi, Anglo-Fransızca'dan ~r, eschaper, Vulgar Latince'den *excappare, Latince'den ex- + Late …
    İngilizce Sözlük - Merriam Webster
  • KAÇIŞ - (n.) Bir gardiyan veya başka bir gardiyan tarafından bir mahkumun gözaltından ayrılmasına zararlı izin verilmesi.
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - (n.) Bir sally.
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • ESCAPE — (n.) Dikkatten veya kısıtlamadan kaçan; bir hata; bir denetim; ayrıca ihlal.
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - (v. i.) Sınırlayan veya tutan şeyden kurtulmak; -- kişilerin veya nesnelerin kullanımı; kaçmak gibi...
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - (v. i.) Her türlü tehlikeden veya kötülükten kurtulmak için; zarar vermeden geçilmesi.
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • KAÇIŞ - (v. i.) Kaçmak ve tehlikeden korunmak; -- genellikle arkasından veya dışından gelir.
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • ESCAPE - (v.) Bildirimden kaçınmak için; fark edilmeden geçmek; kaçmak; çünkü gerçek dikkatimizden kaçtı.
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • ESCAPE - (v.) Kaçmak ve sakınmak; kurtarılmak veya muaf tutulmak; uzak durmak; teminat almak için; yani...
    Webster İngilizce Sözlüğü
  • ESCAPE - (v.) Kaçmak ve sakınmak; kurtarılmak veya muaf tutulmak; uzak durmak; teminat almak için; ...
    Webster'ın Gözden Geçirilmiş Kısaltılmamış İngilizce Sözlüğü

KAÇMAK
Çeviri:

kaçış (ɪsˊkeɪp)

1.n

1) kaçış; kaçmak; trans. kaçış

2) kurtuluş; kurtuluş;

dar bir alana sahip olmak ( veya saç genişliği) tehlikeden zar zor kaçınmak için kaçış, bir kıl genişliği içinde olmak ( bir şeyden)"

3) sona erme, tahsis ( kan vesaire. )"

4) sızıntı ( gaz, buhar vesaire. ); serbest bırakmak ( gaz, buhar)

5) teknoloji.

çıkış

6) yabani olarak yetiştirilen bitki

7) öz.

kurtarmak;

kaçış merdiveni;

kaçış yolu geri çekilmek için yol; a) iniş ambarı;);

b) uzaya çıkmak için bir kapak (

bir uzay gemisinde

kaçış hızı ikinci kozmik hız 2.v)

1) koşmak, kaçmak (

hapishaneden, esaretten 2) sızıntı; uçucu hale getirmek 3) kaçının (

tehlikeler

), kaçmak; kurtulmak; kurtulmak;

cezadan kaçmak

4) kaymak;

demek istediğini anlayamıyorum, düşüncelerini anlayamıyorum;

adı hafızamdan kaçmıştı, adını hatırlayamıyorum; senden hiçbir şey kaçamaz! Her şeyi fark ediyorsunuz! 5) kopmak (


inleme hakkındavesaire. )
KAÇMAK kaçmakÇeviri ve kullanım örnekleri - önerilerKimsenin yapamayacağı bir şey var
Ne kadar büyük bir suçlu olduğunuzun bir önemi yok. kaçmak Dünyada kimsenin kaçamayacağı bir şey var. Ne kadar büyük bir suç dehası olduğunun bir önemi yok.John Mayer'in kefaletle serbest bırakılmasının dava üzerinde büyük etkisi olacak. Kesinlikle
kefaletle serbest bırakılması sırasında üçüncü ülkeye. kaçmak ? John Mayer'ı serbest bırakıyor... ama aynı zamanda onun kaçıp bir üçüncü dünya ülkesinde saklanmasına da izin veriyor... tüm ayrıntılarını bilerek.
Gideceğim yer UCM'dir, gözaltı merkezindeki Gim Bong Gu değil-- Ya öyle olsaydı kaçmak Kim Bong Gu oturmalı... onunla nerede ve ne zaman buluşacaksınız?hiçbir şey sonuçlardan kaçınmanıza yardımcı olamaz. ve bir katil gibi yaşa.
Tuhaf ve öngörülemeyen sonuçları olan bu uyuşturucu, ruhsal üstünlüğü arayan bir genç kuşak tarafından tüketildi. kaçmak geleneksel dünyadan.Aniden, uyuşturucu, gerçekliğin gelenekleri arasında manevi bir atılım arayışı içinde, bütün bir gençlik nesli tarafından düşüncesizce kullanılmaya başlandı.
Eğer yalnızsa, eğer onun için mümkünse, tek bir tane var kaçmak bu rahatsızlıktan dolayı intihar... bu adam kendini öldürecek.- intihar. Bu kişi intihar edecek.
Az önce bir banka çalışanı olan Egon Stirner'in Lia Leid'i öldürmek suçundan tutuklandığını öğrendik. kaçmak . Az önce banka çalışanı Egon Stirner'ın Leah Lyde'ı kaçmaya çalışırken öldürmekten tutuklandığını öğrendik.
Şimdi son rötuşları yapacağım ve sen de yapacaksın kaçmak Benimle.Ben son rötuşlarını yapacağım ve sen de benimle kaçacaksın.
"Jeanne, yapması gereken sensin kaçmak . Zhanna, kaçmalısın.
Bunu çözeceğim, sen kaçmakŞimdi.Şimdi koşuyorsun anlıyorum.
Sırf bunu gizlemedim kaçmak . Onu saklamadım, sadece ondan kaçındım.
Karanlığın aşığı, taşların altını kazar kaçmak güneşin parıltısıKaranlığın hizmetkarı, kavurucu güneşten kaçınarak taşların altına saklanıyor.
Garip bir şekilde bu kaçmak güpegündüz gerçekleşti.mebepnurmn, mn onaets ashk yanbepyem yapede aekyu dm.
Bir gece onu öldürmeye çalışırken vuracaktım. kaçmak kanundan.Bir gece kanundan kaçmaya çalışırken onu vuracaktım.
VE BU arada, EĞER O GİRİŞİRSE inleme hakkında, BELKİ de ateş etmen gerekecek.Bu arada, eğer kaçmaya çalışırsa ateş etmek zorunda kalabilirsiniz.

Çeviri:

1. (ıʹskeıp) N

1. 1) kaçış, kaçış

iyi birini yapmak - başarılı bir kaçış yapmak

arka kapıdan geçmek - arka kapıdan kaçmak

bir ~ esaretten (hapishaneden) - esaretten kaçış (hapishaneden)

sıcaktan ~ aramak - sıcaktan kaçmaya çalışmak

2) hayattan çekilme, (kendine) çekilme

~ edebiyat, ~ edebiyatı - kaçış edebiyatı, hayatın temel sorunlarından uzaklaşan edebiyat ( dedektif, eğlence vb.)

2. kurtuluş, kurtuluş

hiçbir şeyin olmadığı kıyamet - kaçamayacağın / kaçamayacağın kader /

ikilemden hayır bulmak - zor bir durumdan çıkış yolu bulmamak

dar bir / saç genişliğine sahip olmak / ~ - tehlikeden zar zor kaçınmak, bir kıl genişliği içinde olmak ( ölümden vb.)

3.1) sızıntı ( gaz, buhar vb.)

2) Bal. tahsis, sona erme

~ kan - kanama

3) serbest bırak ( gaz, buhar)

4) onlar.çıkış

4. yabani olarak yetiştirilen bitki

5.1) pislik ( çabalamak)

2) lütfen halı yıkama ( çabalamak)

6. hidr. boşaltma, kanaldaki dolusavak

~ kanal - atık / drenaj / kanal

7. fiziksel bırakma, ayrılma ( parçacıklar)

8. yasal kaçan mahkum

9.1) geçiş

~ kod - kontrol kodu

~ tuşu - çıkış tuşu

2. (ıʹskeıp) v

1. 1) koş ( sonuçtan); kaçmak, kaçmak ( hapishaneden vb.)

~ (takipten) takip etmek - takipten kaçmak

dağlara çıktı, dağların arasında kayboldu

2) ayrılmak, bağlantıyı kesmek

~ günlük yaşamdan - günlük yaşamdan uzaklaşmak

2. kaçının ( tehlikeler vb.); kaçmak, kurtulmak

~ bir darbeye - bir darbeden kaçınmak

to ~ gözlem - gözlemden kaçmak

~ cezalandırmak - cezadan kaçınmak; cezasız kalmak

az önce öldürülüyordu - neredeyse öldürülüyordu

zar zor hayatlarını sürdürmüşler - ≅ ayaklarını zar zor taşımışlar

tüm çocuklar kızamık geçirdi - hiçbir çocuk kızamık geçirmedi

korkuyla kaçtı - korkuyla kaçtı

şu izlenimden kurtulamayız... - şu izlenimden kurtulamayız...

3. çekip gitmek ( anlamı vb. hakkında)

demek istediğin benim - anlamıyorum (neye varmak istediğini)

ayrıntılar aklımdaydı - ayrıntılar hafızamdan kayıp gitti

onun adı benim – adını hatırlayamıyorum

4. patlak ver ( kelimeler hakkında, inleme)

bir çığlık attı ona - bir çığlık attı / çığlık attı /

dudaklarına tek kelime çıkmadı - tek kelime etmedi

5. uzman. uçucu hale getirmek; dışarı sızmak

gaz kaçıyor - gaz kaçağı var

6. fiziksel serbest bırakılmak, uçup gitmek ( parçacık hakkında)

İçeren kelimelerin çevirisi inleme hakkında, İngilizce'den Rusça'ya

Akademisyenin genel rehberliğinde yeni büyük İngilizce-Rusça sözlük. Yu.D. Apresyan


İngilizce-Rusça Sözlük V.K. Müller


Çeviri inleme hakkındaİngilizceden farklı dillere

İngilizce-Ukraynaca hukuk sözlüğü

kaçmak

Çeviri:

1) sızıntı; yandan akış; yasa dışı olarak s-pid varti; vryatuvannya; boyut benzersizliğimin bilincinde olarak;

2) içeri ak, dışarı ak; kendini yenilmez bir şekilde, benzersiz bir şekilde kaybetmek ( ceza); sinirlenmek ( her iki dilin çeşitliliğinden, her ikisinin çeşitliliğinden); maaşınızı yasa dışı olarak geri çekmek

sarhoş bir ıslahevinden kaçış - 1) bir tıbbi çalışma dispanserinden kaçış 2) bir tıbbi çalışma dispanserinden kaçış

- kaçış tutuklaması - kaçma girişimi - mahkum tarafından kaçış -

    Kaçmak- şu anlamlara gelebilir: * Kaçış (tutma), bir güreş veya boğuşma pozisyonundan çıkmak için kullanılan bir manevra * Kaçış, eğlence veya dinlenme yoluyla zihinsel oyalanma * Kaçış bilimi, fiziksel kısıtlamalardan kaçma çalışması ve uygulaması * Hapishaneden kaçış,… … Vikipedi

    kaçmak- vb 1 Kaçmak, kaçmak, uçmak, kaçmak, kaçmak, özellikle kişinin özgürlüğünü sınırlayan veya refahını tehdit eden bir şeyden kaçmak anlamına gelir. Kaçış, hapsedilme veya kısıtlamadan kaçma fikrini o kadar vurguluyor ki çoğu zaman hiçbir şey ifade etmiyor... ... Yeni Eş Anlamlılar Sözlüğü

    Kaçmak- Es*pelerin, n. 1. Tehlikeden kaçma, zarardan kaçınma veya ihbardan kaçınma eylemi; yaralanma veya herhangi bir kötülükten kurtulma; uçuş; savaşta bir kaçış gibi; dar bir kaçış; ayrıca kaçış yolları; yangın merdiveni gibi. İsterim… …

    kaçmakİşbirlikçi Uluslararası İngilizce Sözlüğü

    kaçmak-vi. kaçtı, 1. kurtulmak için kaçtı; kurtulmak; çıkmak; gevşeyin, şu andan itibaren ... İngilizce Dünya Sözlüğü - erkeksi sağlam 1. Uygun olmayan bir durum için çözüm veya çözüm: Kaçma olasılığı yok, arabadayız. İddialara yanıt verememek için kaçış yolu buldum. 2. Bir delikten veya alıcıdan bir sıvı veya gaz sızıntısı ...

    kaçmak Diccionario Salamanca de la Lengua Española

    kaçmak- [ɛskap] F. 1567; enlem. scapus "fût" ♦ Archit. 1 ♦ Partie inférieure du fût d une koloni, voisine de la base. 2 ♦ (1611) Fût d une koloni, de la base au chapiteau. ● kadınsı isimden kaçış veya erkeksi isimden kaçış Faire veya donner ve … Encyclopédie Universelle

    kaçmak- fiil ve isim. 20c'nin üç önemli kullanımı vardır; fiilin ilk ikisi ve ismin üçüncüsü: 1. Geçişsiz kullanımda (nesnesiz), astronotların yer çekimini yenerek dünya atmosferini terk etmelerini tanımlamak için: Bir uzay gemisi ... Modern İngilizce kullanımı

    Kaçmak- kaçış 1 vi kaçtı, kaçış: hapisten veya adaletin idaresinden kaçınmak amacıyla yasal gözetimden ayrılmak kaçış 2 n 1: bir kaçma eylemi veya örneği 2: kaçmanın ceza gerektiren suçu Merriam Webster'ın... ...Hukuk sözlüğü

    Kaçmak- Gezintiyi tuzlayın, bu kaçış, psikolojik açıdan kaçışın bir etkisidir, kaçış, kaçışla birlikte, temel bir enstrümantal koşul prosedürüyle birlikte yapılır. Bu prosedür aynı şekilde devam ediyor… … Vikipedi Español

    kaçmak- Kaçış: Bir bilgisayar klavyesinin kaçış kontrol tuşu; Amerikalı rock grubu Journey'in 1981'deki "Escape" albümü; "Escape", İspanyol pop şarkıcısı Enrique Iglesias'ın 2001 yılında çıkardığı albümdür. Ayrıca bkz. Kaçış dizisi... ... Wikipedia İspanyolca Dil Sözlüğü

Kitaplar

  • Kaçış Manifestosu. Kurumsal İşinizden Ayrılın. Farklı Bir Şey Yapın! , Şehirden Kaçış. Rob, Dom ve Mikey şirketin koşu bandından bıkmışlardı. Kariyerlerini değiştirmeye karar verdiklerinde kaçmalarına yardımcı olacak bir web sitesi aradılar ama yoktu. Böylece, 1299,97 RUR karşılığında satın almaya başladılar. e-kitap
  • Sigaradan Kaçış. Daha Genç Görünün, Daha Genç Hissedin, Para Kazanın ve Hayatı Sevin! , Tim Williamson. Sadece üç saat içinde sigara içme alışkanlığından nihayet nasıl vazgeçilebileceğini anlatan lider bir motivasyon konuşmacısı Şu anda sigara içen 46 milyon yetişkin Amerikalının büyük çoğunluğu sigarayı bırakmak istiyor. Yaklaşık olarak... 1299,97 RUR karşılığında satın alın e-kitap